İyi okumak, yani gerçekten ruhu olan kitapları okumak soylu bir eylemdir, insana gündelik, alelade uğraşlardan daha fazla itibar kazandırır. Tıpkı bir atletin yaptığı gibi alıştırma yapmayı, bütün bir hayatı buna adama niyetini gerektirir.
Okul yıllarında son derece başarılı bir öğrenciydi.
Bütün kitapları ezberleyecek kadar kuvvetli olan ezber yeteneğiyle öğretmenlerini şaşırtıyordu. Lise dönemin de coğrafya, tarih ve münazara gibi alanlarla ilgilendi ancak derslerinden çok spora olan tutkusuna yöneldi.
Beyzbol konusunda oldukça başarılıydı.
"... Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiçbir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın ..."
Babam çoktan ölmüştü, annem neşeyi ebediyen gömmüş olan matemi ve dul aylığına mahkum olmuşların ürkekliğiyle bana yabancılaşmıştı, okuldaki yarı yarıya yozlaşmış kız arkadaşlarım itici geliyorlardı, zira benim için son noktada tutkunun ta kendisi olan şeyi onca hafife alarak oyun konusu yapıyorlardı- böylece ben de normalde parçalanıp dağılan hep yeniden uç veren tüm benliğimi senin önüne serdim. Sen, benim için- sana nasıl söyleyebilirim? Bu konuda her girişim yetersiz kalır-,evet, çünkü sen benim için her şeydin, bütün hayatımdın. Benim için her şey, ancak seninle ilintili olduğu ölçüde vardı, hayatımdakilerin hepsi ancak seninle bağlantılı olduğu ölçüde anlamlıydı. Bütün hayatımı değiştirmiştin. O güne kadar okulda kayıtsız ve sıradan bir öğrenci iken, ansızın birinci oldum, gecenin geç saatlerine kadar pek çok kitap okuyordum, zira senin kitapları sevdiğini biliyordum, senin müziği sevdiğine inandığım için birdenbire, neredeyse inatçı bir ısrarla ve annemi hayretler içerisinde bırakarak piyano çalmaya başladım. Hoşuna gidebilmek ve sana layık görünebilmek için giysilerimi temiz tutuyor ve söküklerimi dikiyordum…. sen beni asla, neredeyse hiçbir zaman görmedin…
Direnmek elinizdeydi, bu neydi
Çünkü eg paralar, bültenler, sabah gazeteleri
Banka müdürleri, şirketler, tröstlee ve karteller
Ey papa xxııı. John, ey bütün din kitapları, nükleer denemeler
Ey sizi bir seylerle durmadan değiştirenler
Mahkemede, suçlu sandalyesinde, bilerek ya da işledikleri suçları bilmek zahmetine katlanacak kadar dahi düşünmediklerinden bilmeyerek, eziyet eden, hor gören, aşağılayan, ihmal eden, aldırmayan, unutan, kötüleyen, alay eden, ıstırabı paylaşmayan, insanlar arasında duvarlar çeken, küçümseyen, çaresiz bırakan, yalnız bırakan, terkeden, baskı yapan,