"İkincisi, akşam olduğunda bu gemi limanda olsun isterim."
"Eh, anlıyorum tabi", diye yanıtladı Brody. "Eşiniz de sizi akşam evde olun isteyecektir."
"Eşim yok", dedi Quint monoton bir şekilde. "Gerek yok. Hiç de bir eşe ihtiyaç duymadım bu güne kadar."
Biliyor musunuz? Bazen düşünüyorum da - siz ve ben çok harika bir çift olurduk (eğer mümkün olsaydı).
Ellen gülümsedi. "Güzel zamanlardı. Onları fazla hatırlamamaya çalışıyorum."
"Neden?"
"Geriye bakıldığında olduğundan her zaman daha iyiydi gibi görünür insana. Ve an, gelecekte görüneceği kadar güzel gelmez asla..."
Sayfa 103Kitabı okudu
“Sana bütün söylemek ve özellikle bugün öğretmek istediğim, yaşamda ‘olmalıdırlar yoktur’ şeklinde olacaktır. Hiçbir şey kaçınılmaz değildir. ‘Yemek pişirmek, evi süpürmek ya da bebek doğurmak zorunda değilsin. Sen bir kadınsın. Bu güzel. Genç bir kızsın, bu da daha güzel. Oysa en güzeli, sen bir insansın. Kendin ve yaşamın için karar verebilecek bir insan. Sana saygı duymalarını, insanlara sen öğreteceksin. Daha da önemlisi, bunun için önce sen kendine saygı gösterecek ve kendisine saygısı olmayan birinin bir budala ve acınacak durumda bir kişi olduğunu bileceksin.”
“Çünkü karşılığı bulunmayan sorular için Tanrı en kolay yanıttı.”
Ölüm
Bilmiyoruz. Bilemeyiz. Dün buradaydı. Bugün değil. Bu konuda yapabileceğimiz bir şey de yok!
Sayfa 263Kitabı okudu
Paloma'ya babası, yakınmanın boşa zaman harcamak demek olduğunu öğretmişti. Jobim'in ilkesine göre, bir şeyden hoşlanmıyorsan onu değiştirecek, değiştirilemiyorsa öylece benimseyecektin. Eğer onu değiştiremiyor ya da benimseyemiyorsan, o zaman durumla başa çıkmak için kendi koşullarını değiştirecektin. Ancak ne durumda olursan ol, sızlanmayacaktın, çünkü sızlanmak durumu zorlaştırmaktan başka hiçbir işe yaramazdı.
Sayfa 235Kitabı okudu