Şimdi Kaddafi'yi deviren Libyalılara "Kına Yakın" de-mekten başka bir şey gelmiyor elimizden. Adamı bütün dünyaya rezil ederek öldürdünüz, mutlu olacağınızı mı zannediyorsunuz? Saddam gibi bir zalimi bile Iraklılar mumla aramışken sizin pişmanlık günleriniz pek de uzak olamaz." (Mehmet Zeki Dinçarslan, Malatya Haber Net, 31.Ekim.2011)
Bu yazıya ekleyecek ne olabilir ki? Kaddafi'den sonra yerine geçirilenler, işe petrolü uluslar arası tekeller arasında pay etmekle başladılar. Böylece kırk yıldır adım adım emperyalist halkadan kopmayı başaran Libya, iki günde aynı halkaya yeniden eklemlenmiş oldu.
Ayrıca Libya, Suriye, Mısır gibi ülkelerde ayaklanan muhalefete destek üstüne destek yağdıranların, Yemen ve Bahreyn'deki muhalefeti dipçik zoruyla bastıran iktidara "hep destek, tam destek" vermeleri arasındaki çelişkiyi nedense "iç ve dış yağlamacılardan" hiçbirisinin bahsettiğini duymadık, görmedik.
"Dini bayrak ederek hatim mevlüt okutup
Kendi adamlarını eller üstünde tutup
Kurdular memlekette benzersiz bir idare
İktidarda kalmada onlarca buydu çare"
Kurtuluş Sandıktan Çıkmaz
Sorun okuma yazma bilmek değil.
Okuduğunu ve yaşadıklarını anlayamamaktır.
Köy Enstitüleri zamanının yazarlarından Mehmet Başaran okuma yazma bimemeyi sorun olarak tespit etmiş. O günkü bakış açısıyla doğru olabilir.
Bugün için bu geçerliliğini kaybetmiştir.
Okuma yazma bildiği hakde niyeti sahih olmayan işine