"...Hunlar atlarına hemen yapışırlar, bu atlar çok zorlu olsalar bile. Atlarından gündüz ve gece boyunca alış-veriş yapan, yiyen-içen ve dar boyunlarına boyunduruk vurulan atlar serbest bırakılınca uyurken gördükleri rüyalara ortak olan tek millettir. Ağırlıklı konular hakkında özen gösterildiğinde, bu konuda at sırtında istişare ederler."
"Âdet bakımından Çin İmparatorluğu, Göktürk Kağanlığı ile aynı değildir. Göktürkler Çin topraklarını ele geçirseler bile orada yaşayamazlardı. Nitekim Mete'nin hatunu da Çin'i elde etmiş olsa dahi orayı idare edecek gücü kendinde bulamayacağını Hun hükümdarına söylemişti."
Reklam
“Urfalı Mateos’un; “Korkunç dalgalarla çalkalanan bir denizi ve taşkın sularını ileriye atan azgın bir nehri andıran bu muazzam ordu” diye bahsettiği Alparslan’ın bu muhteşem ordusu, Ermenistan’a girmiş ve kısa sürede bölgenin fethini gerçekleştirmiştir.”
Sayfa 120 - Nobel Akademik YayıncılıkKitabı okudu
Maveraünnehir ve Horasan halkı, et ihtiyacını Türklerden satın aldıkları koyunlardan sağlamaktaydı. Özellikle "en seçkin ve en lezzetli koyun eti, Oğuzlardan ithal edilen koyunların eti idi."
Çinlilerin acı baklayı Türklerden almış olmaları kuvvetle muhtemeldir. Zira Çin Yıllıkları'nın kayıtlarına göre Çin'de yetiştirilen bir çeşit baklaya "Hun veya Uygur baklası" adı verilmekteydi.
"Türkler, sosyal hayatta babadan oğula geçen, yani ırsi bir liyakat tanımazlardı. Her genç toplumdaki yerini ve hatta adını kendisi kazanmak zorundaydı. Mesela Oğuzlar, bir kahramanlık göstermeden çocuklarına ad bile vermezlerdi; yani onu sosyal bir varlık olarak kabul etmezlerdi."
Reklam
40 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.