Onu küçük bir restoranda öğle yemeğine davet ettim; kendisini tanımadığım genç adam, orada bana trajik serüveninin öyküsünü anlattı. Anlattıkları, yeşil masada titreyen, sinirden sallanan ellerini gördüğümde ilk aklıma gelen şeyin kanıtıydı. Avusturya'nın Polonya topraklarındaki eski soylu bir aileden geldiğini, kariyerini diplomasi alanında
Bağlanma Korkusu
Peter'in boş olduğu bir akşam bu­ luştuklarında ona ne istediğini ve ilişkilerinin geleceği konusunda ne düşündüğünü sordu. Peter mazeretler bulmaya başladı. "Bu aralar restoran tüm zamanımı alıyor.. .", "Henüz buna hazır deği­lim...", "Seninle çok hoş vakit geçiriyorum, seni aramasam bile hep seni düşünüyorum...", "Bana biraz daha zaman ver...", "Bir süre daha düşünmeliyiz..." Bu konuşmadan sonra Sonja kafası karışmış halde evine döndü, Peter ne demek istemişti? Bahane­ lerini ve neler hissettiğini anlayabilmek için saatlerce kafa yordu.