Müslüman genci, eline imkan geçtiğinde hem başkalarına zulüm ve haksızlık, etmekten alıkoyabilecek ahlakın hem de kendisine yapılan zulüm ve haksızlıklara karşı onu harekete geçirebilecek cesaretin anahtarı; nefis terbiyesi ve irade kontrolüdür.
Müslüman genci, eline imkân geçtiğinde hem başkalarına zulüm ve haksızlık etmekten alıkoyabilecek ahlakın hem de kendisine yapılan zulüm ve haksızlıklara karşı onu harekete geçirebilecek cesaretin anahtarı, nefis terbiyesi ve irade kontrolüdür.
Reklam
Arabasını park etti ve bu düşüncenin suçu duyguları uyandırmasını bekledi. Hiçbir şey hissetmeyince, arkasına dayanıp düşünmeye başladı. Hayır, kendisini hiç de suçlu hissetmiyordu. Bu aileyi kendisinin kurduğunu fark etti. Ve kaderin mucize gibi bir cilvesiyle, onlar, onu, kendi ailesinin asla anlayamayacağı biçimde anlıyorlardı.
Sayfa 256 - ZoeKitabı okudu
Bir kere daha, elde edemeyeceğim bir şeye göz koymayacağım. Bu nedenle Bradley'den korkuyorum. Çünkü on yıldan beri, ilk kez o, birazcık da olsa, bana on altı yaşımı hatırlattı.
Sayfa 69 - ZoeKitabı okudu
Kimi zaman insanın kendisini mutlu eden şeyi yapması, güvenli olanı yapmasından daha zor ve daha ürkütücüdür.
Sayfa 216 - DanaKitabı okudu
...kıskançlık, diye düşündü. Yalan doğrunun karşısında, korkaklığın cesaretin karşısında olduğu gibi, bu da bir bakıma sevginin zıttıydı.
Reklam
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.