Ben aşıkım Ya sen nasıl güzelsin
Tütün tarlalarından kaçmıştı o parasız yatılı okuyan çocuklar, İstanbul 'da güneşli tütün tarlalarından bir parçaymış gibi sarı saçlarını, sıcak etini satarak yaşayan, anasını babasını unutmayan kızlar...
Reklam
Bir süre sustular.Birer cigara içtiler.Söyleyecek söz bulamadıklarından değil,her sözü söyleyemeye değer bulmadıkları için az konuşuyorlardı.
İşe gitmedikleri günler ava giderlerdi birlikte, Izzet 'in çiftesiyle .Çifteyi Ferit kullanır, İzzet bir av köpeği gibi, ağzı açık gelirdi yanı sıra.
"Ekmeğini denizden kazanan insanla, karadan kazanan insanı sokakta yürürlerken arkadan görseniz ayırabilirsiniz. Biri oltaya vuran bir balığı kaçırmamak, yelkenleri birdenbire altüst eden bir rüzgarı önlemek için hazır gibidir. Öbürü kazmayı daha derine indirebilmek için hız alıyormuşçasına yere kuvvetle basa basa yürür."
Sayfa 6
Nurullah Ataç, yolda yürürken beyitler okurdu kendi kendine; sevdiği, seçtiği Divan beyitlerini yazmıştı bir deftere, "O koca koca divanlarda güzel beyit azdır, ama aramaya değer" derdi. Sonra ben de öyle bir defter tutmaya kalktım, ama sürdüremedim, bıraktım gitti. O şiir, Divan şiiri, gittikçe unutuluyor, genç ozanlarımız onun tadını
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.