Kilise
Çağının akılcı yönde gelişen uygarlığına ve tekniğine ayak uydurmak suretiyle kendini sevimli hale getireceğine inanmıştı. Aklın ve nefsin reddine uğramamak istemiyordu. İnsanların zihin ve ruh konforuna ters düşmemeyi amaç edinmişti. Özelikle aristokrat çevrelerde câzibesini diri tutmaya çok önem veriyordu. Kendisine başkaldıran bir müessese olmaktansa, saygı gösterilen, sınırlı bir kurum olmaya razı gelmişti. Kişiler ve devlet hayatındaki göstermelik ve protokoler mevkii yeterli buluyordu. Doğan çocuğu vaftiz etmek, nikâh kıymak, yemin merasimlerinde görünüvermek, pazar günlerinde bir değişiklik olsun diye kiliseye gelen iyi giyimli vatandaşlara gülücükler dağıtmak, karşılıklı saygı rolleri oynayarak iyilik ve dostluk tavsiyelerinde bulunmak, müzik şölenleri yapmak, ihtiyaç bildiği saygınlığı tatmine yetiyordu.
Sayfa 28
Hemen sağımda, kahvehanenin dışında, orta yaşlı bir çift oturuyordu. Birbirlerine hiç bakmıyorlar, hiç konuşmuyorlardı; ikisi de fiziksel olarak orada idi, ama aralarında ilişki yoktu. Birbirlerine söylecek sözleri kalmamış gibiydi. Gözlemimi Arif Bey’e söyledim. –Hocam, bu çok yaygın. Yalnızca bu iki kişiye ait değil; benzerlerine her yerde rastlamak mümkün. –Evet, ben de görüyorum. İki rol birbiri ile ilişki içinde. İki rol birbiri ile ilişki içinde olunca, kişinin özü geri plana itilir
Reklam
Bir doğum sancısından ölen analar gibi İmparatorluk çökerken, doğan çocuk yaşadı ve ölü ananın memelerinden süt emerek gelişti.
- ... Sıradan insanlar ... Dış koşullar, olaylar ve nesnelere göre ya kufrederler ya da sukrederler. - ... Avcılar ... Yaptığı seçimlerin farkında olarak imkanlar, ortamlar hazırlamaya başlar; sürekli tetiktedir. Gönlünün muradını avlamayı beklediğini bilir. - ... Savaşçılar ... Gönlünün muradını kesfettikten sonra az sayıda avcı, savaşçı olur... Niyetinin saflığını keşfettiği andan itibaren savaşçı olma yoluna girmiştir. Hayatın şimdi ve burada yaşadığını bilir, tek gerçek budur ve şimdi ve burada hayatta kalmak, var olmanın hakkını vererek yaşamak için kararlar alır. Kafasını sonuca takmaz, öncelikli olan yolculuğunda kendisi olmasıdır ve bu yolculuğu savaşçının tevazu içinde sürdürür. - ... Arif insan ... Bilge neyi, nasıl bildiğini doğrudan idrak eder. Kutup yıldızı gibidir, yön belirlemede referans noktasıdır.
Araf suresi 80.-81. ayetlerde daha önce hiçbir yerde de eşcinsellik yapılmadığı bildiriliyor. Halbuki onlardan çok önce Sumer mabetlerinde eşcinsellik doğal. Orada kadınlar erkek, erkekler kadın kıyafetinde dolaşıyorlar. Bunu da bir Tanrı görevi olarak yapıyorlar.
Sayfa 108
Kâr etmez, inceden içine dolan, Alıp götüren hasrete.
Reklam
1,000 öğeden 801 ile 810 arasındakiler gösteriliyor.