Sonra o gidince daha iyi anladım ki, onu düşündüğümden daha çok seviyormuşum. Hayat hep böyle yaşanıyor.
Sayfa 136 - Can YayınlarıKitabı okudu
Edebiyatın yüzde on esinden, yüzde doksan terden geldiğini söyleyen Proust'a inanır.
Sayfa 61 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Artık rüzgârın sürüklediği yere gitmeyeceğim,” diyor. “Kendi rüzgârımı kendim yaratacağım. Yelkenleri ben ayarlayacağım.”
Neyse düşündüğü insanın, onu olduğu gibi ortaya koyması gerektiğinden kuşkum yok.
Sayfa 84 - Can YayınlarıKitabı okudu
Entelektüel olarak yazar, yaşadığımız dünyanın düştüğü çukurdan görülmesi olanaksız yeni gerçeklerin sözcülüğünü yapar. Statüko ya da devlet, entelektüel için dayanılmaz, dolayısıyla umursanmaz olgulardır ki, bu ikisiyle her zaman uzlaşmaz olmayı beceremeyenler ister istemez uyum göstermek zorunda kalır.
İnsanın iç eleştiri gücü
Sonunda bir okuma edimi varsa, anlama edimi de vardır; kendiliğinden bile olsa, okunanlardan çıkan sonuçlar, “beğendim”, “beğenme" dir” yargıları: Bunların tümü de eleştiridir elbette. İnsanın iç eleştiri gücü, yetişme biçimine bağlı olarak kendine bir düzey bulur.
Sayfa 178Kitabı okudu
Reklam
121 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.