"Kitabınızı kimin oxunasını istəyirsinizsə,onun üzünə baxmalı,gözlərini yaxşıca görməlisiniz."
Sayfa 9 - Xəzər nəşriyyatıKitabı okudu
Kitabınızı kimin oxumasını istəyirsinizsə, onun üzünə baxmalı, gözlərini yaxşıca görməlisiniz.
“Şimdi çevreme baktığımda, gözlerime inanamıyorum." diye anlatıyordu. “Her şey ne kadar da renkliymiş! Artık bu renkleri görebiliyorum. Eskiden çevremde hiç renk göremezdim. Evim yok, çok az param var, belki güvencem hiç, ama öyle mutlu ve özgürüm ki!"
GÜN İÇİNDE
İlhan Berk’e
Bir atın ince uzun, yalımlı boynu
Rüzgârda uçuşan renkleri kelebek kanatlarının
Evdeki kedinin anlaşılmaz davranışlarını
izleyerek geçen saatler
Sinema filmleri
Bakmaya doyulmayan yüzler
Tiyatro sahneleri
İpte asılı çamaşırlar
-Uzaktan ne hoş görünür bir şairin yolda yürüyüşü-
Çocuk gözleri, savaş görüntüleri
Ormanda bir yürüyüş
Bahçe sulamak
Ders dinlemek
Uzak ülkelerden bir mektup
Bir tabak yemek
Kurduğun düşler
Okuduğun kitaplar
Bir gün hepsi birden
Bir aşk olup çıkıverir karşına.
1939
Yokluğu her yerde kendini hissettiriyor, her yerde diken gibi batıyor, evdeki eşyaların ana renklere bürünmesine yol açıyor, odaların köşelerinin dış çizgilerini belirginleştiriyor, masaların üzerinde biriken tozları altın gibi parlatıyordu.
Sayfa 147 - Sel yayınlarıKitabı okudu
#Mülteci
Evdeki kızlara bu hikayeyi anlatacak olsaydım onlara "yetenek" sözcüğünü açıklamam gerekirdi. Biz mülteciler çok yetenekliyizidir. İhtiyacınız olan şeylerden yoksunuzdur -çocuklarımız mesela- ve bazı şeyleri bir yerlere çekmekte ustayızdır. İsimsiz kızın bir parça güneş ışığıyla neler yapabildiğini görmek bunu anlatmaya yeter. Ya da sarili kızın boş plastik çantasını sarı renkle doldurmasını görmek.
Sayfa 102Kitabı okudu
