Caminin yanında, hemen camiye bitişik bir kule (minare) var. Türk tarzındaki bu kulenin içinden kıvrıla kıvrıla yukarıya çıkılıyor. Kulenin tepesine doğru kuleyi çevreleyen mermer parmaklıklı yuvarlak açık bir balkon var. Kule bu balkonlardan sonra daha 3 kulaç kadar devam ediyor. Hoca burada sabah erken, öğleyin, ikindi üzeri ve akşam güneş batarken bağırıyor (ezan okuyor). Buna göre de halk vaktin ne olduğunu anlıyor. Türkiye'nin hiçbir yerinde çan çalma adeti veya kule saati falan yok. Kutsal gün olan cuma günü herkes camiye gidiyor. Burada imamlar yüksek ve ince sesle ezan okuyorlar. Bu sesler bizim pulluk gıcırtılarına benziyor. Pek çok sesin birleşmesi bir koro sanki.
“…Hayat bazen, hiç beklemediğimiz anlarda bize olmadık oyunlar oynar. Akşam güneş batarken, güneşi kaybetmekten korkmayız. Çünkü sabah uyandığımızda yeniden doğmuş olacaktır. Güneş doğmak üzereyken, yıldızları kaybedeceğimiz aklımıza gelmez. Çünkü gece olduğunda tekrar geri geleceklerdir. Ama bazen kaybolduğunu sandığımız şeylerin gerçekten yok olduğuna inanırız. Onların artık bir daha gelmeyeceğini düşünür ve sonra da oturup ağlarız. Parmaklarımızın arasından, kayıp gittiklerini düşünürüz. Onlara ne kadar yakın olduğumuzu unutup, kaybetmenin acısıyla hayata küseriz…”
Reklam
"Bir güneş batarken, nice güneşler doğuyor."
Güneş batarken koylar kenarında limon ağaçlarının rayihası koklanır; sonra akşam, villaların taraçalarında, kadın erkek baş başa, birinin parmakları ötekinin parmaklarına dolaşmış, yıldızlara bakarak, gelecek günler için hülyalar kurulur! Emma'ya öyle geliyordu ki, ancak bir toprağa mahsus ve başka yerde tutamayan fidanlar gibi, saadet yetiştirmek de dünyada yalnız bazı memleketlere vergidir.
Sayfa 41 - Hasan Âli Yücel Klasikler DizisiKitabı okuyor
İnsanoğlu bunu bildiği halde her gün batımını içinde garip bir hüzünle izliyordu. Gidişini durdurmaya gücünün yetmediği bir sevgiliyi uğurlar gibi. Ayrılık gibi... Halbuki güneş yarın tekrar doğacaktı. Her gün yaptığı gibi başka yerde batarken yine buralara doğacaktı.
Ben eğlenirken bile hiç keyif almazdım. Belki de keyif kısırıyımdır. Ben yalnızca kendi soylu gölgemden uzaklaşabilmek için çıldırdım, eğlendim, hoyratlaştım.
Sayfa 112Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.