Ahlakın olmayışı insanı ürkütür ama kimseyi tiksindirmez. Dışkılar avutur, içinde rahat olduğumuz ruhumuzda kefilleri vardır, kendimizi öldürmemize engel olurlar.
Reklam
İhanet etmenin sarhoşluğunu yaşamamış olan, esrime hakkında hiçbir şey bilmez.
Filistinli vurulup ölür; ölmemiş de yaşıyorsa, birçok işkence seansı için hapse götürülür. Sonra çöl onu alır ve Zerka'dan pek uzak olmayan kamplarda alıkoyar.
Yandaki ölüme geçit verilmiyordu. İki metre ileriye gitsem öldürülmüş olacaktım ve işte orada, başka her yerde olabileceğinden daha güçlü bir şekilde yatay bir uçurumun kenarında çağrıyı duydum; bu, beni adımı haykıran gerçek bir uçurumdan daha buyurgan, beni sonsuza dek kabul edecek bir uçurumdu.
Bir budala gibi bir duvarı siper alarak güvenlik içinde olduğumdan emin olunca, ansızın içime bir mutluluk doldu, bu sırada ölüm duvardan iki metre ötede kesindi ama içim içime sığmıyordu. Korku yoktu. Ölüm, yanımızdaki demir ve kurşun yağmuru gibi, tam olarak yaşamımızın bir parçasıydı.
Reklam
Her şey gece atmosferi içinde meydana gelecektir: Sözcüklerin ağırlığına ve özlerinin önemsizliğine, olayın pek dişe dokunur olmayışına karşın, ölmek üzere olan ölüm mahkûmu, şimdi aydınlatmayı değil, daha da karartmayı arzuladığı gece atmosferinde geçmiş yaşamının anlamının ne olduğu konusunda tek başına karar vermek isteyecektir.
Bellek güvenilir değildir: Çok bilinen bu olguya kısaca değinelim. Bellek kötü niyetle olmasa da olayları değiştirir, tarihleri unutur, kendi kronolojisini zorla kabul ettirir, yazan ya da anlatan şimdiki zamanı unutur ya da değişikliğe uğratır.
Ateşten ateşe, seslenmeler, savaşla ilgili adlar ve şarkılar birbirlerine karşılık veriyorlardı. O dönemde yirmi yaşındaki biri, dünyayı kıvılcımlarca yenip bitirilmiş, en azından yalanmış olarak görüyordu, tıpkı, sonsuzluğa dek sönmeyecek alevlerin kavurmadan yalayıp yuttuğu Révolution sözcüğündeki R harfi gibi.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.