Bazen duyacaklarınızı ve göreceklerinizi engelleyemezsiniz. Size bu yeteneği bahşeden Tanrı, dayanma cesaretini de verecektir.
Mary Boleyn, on dört yaşında, masum bir kız olarak kraliyet sarayına geldiğinde VIII. Henry'nin gözlerini kamaştırır. Gördüğü ilgiyle tüm varlığı alt üst olan Mary, hem altın prensine aşık olur, hem de gayrıresmi kraliçe olarak her geçen gün artan rolüne. Ancak öyle bir an gelir ki, kralın kendisine olan ilgisi gittikçe sönmeye başladığında, ihtiraslı planlar yapmakta olan ailesinin piyonuna dönüştüğünü fark eder ve en yakın arkadaşından uzaklaşmaya ve rekabat etmeye zorlanır, kızkardeşi Anne Boleyn'den. İşler iyice çığrından çıktığında ailesine ve kralına baş kaldırması gerektiğinin farkına varır ve kaderinin iplerini kendi eline alır.
Reklam
"Sıradan bir kadın gibi yaşamaya çalıştı, ama bazı kadınlar sıradan bir hayat yaşayamaz. Herkesin geçtiği yollarda yürümeye çalıştı, ama bazı kadınların ayakları yolda yürümeye müsait değildir. Erkeklerin dünyasında yaşıyoruz Jacquetta, fakat bazı kadınlar, erkeklerin çaldığı trampete ayak uyduramaz. Anlatabiliyor muyum ?"
Bu dünyada fikirler kınından çıkmış kılıçtan daha tehlikelidir, yarısı yasaktır, diğer yarısıysa insana evrenin merkezinde güvenle duran bu dünyayı bile sorgulattırır.
Evlilik kadınların güvenlik umuduyla gerçekte bunu sağlayamayacak adamlara kendini teslim etmelerinden başka nedir ki?
..., ailelerine alevleri körüklemeleri, daha çok tutuşturucu yığmaları için yalvarıyorlardı, böylece kavrulan bedenlerinin kokusunu duya duya, acı içinde yavaş yavaş değil, biraz daha çabuk öleceklerdi.
Sayfa 367Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.