Handır bu gönlüm, yâ misafirhâne...
Dert konuklar, derman konuklar, hayal konuklar, melâl konuklar; mümkün konuklar, muhal konuklar.
Hele hasret, hiç çıkmaz ordan, çıkmaz ordan.
Handır bu gönlüm, yıkık, dökük...
Fakir konuklar, zengin konuklar, âlim konuklar, câhil konuklar; gelen konuklar, geçen konuklar. Hele bir hancı vardır, hiç çıkmaz ordan, çıkmaz ordan..