"Han'ım! Dünyada bilenen harp tarihi içindeki meşhur kumandanlar arasında Halid b. Velid en baştaki yeri almaktadır. Zira o, dehşetli kıvılcımlar saçan adaletli kılıcının kahrıyla İran Sasani devletini neredeyse tarihten silmiş; Bizans ise elini eteğini Filistin, Suriye, güney Anadolu, Mısır ve Kuzey Afrika'dan çekmişti." "Biz bunlara tam olarak ne ad koyacağız, zafer ve fetih mi diyeceğiz?" "Bunlar sadece bir toprak ve içi boş zaferler kazanmak değildi elbette; onlardaki yüksek mâna şudur: İran, Rum, Kıpti, Berberi, Hind, Sind ve Türk kavimlerinin de hidayetlerine yol açan kılıçların en meşhuru Halid'inkiydi. Zaferler ise, o kılıçların önlerine çıkan küfür setlerinin yıkılması, Mecusi ateşinin ebediyen sönmesiydi."
Sayfa 262Kitabı okudu
Həyat hind filmi deyil.
Sayfa 428 - Əli və Nino nəşriyyatıKitabı okudu
Reklam
Peygamber Efendimizin torunu Hz. Hasan, H. Hatice'nin oğlu Hind ibni Ebu Hale'ye: "Dayıcığım! Bana dedemi anlat!" dedi. Resûl- Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem'i cok iyi anlatmasıyla ünlü Hind radıyallahu anh onu söyle anlattı: Peygamber Efendimizirice yapılı ve heybetliydi. Yüzü ayın on dördü gibi parlardı. Uzuna yakın orta boylu,
Kadınlar konusunda Allah'in emir ve yasaklarına saygılı davranın... Mali durumunuza göre ve örfe olacak şekilde yiyecek ve giyecekleri onların sizin üzerinizdeki haklarıdır. Evin geçiminin kocanın yükümlülüğünde bulunduğunu ifade eden daha açık bir örnek şudur: Ebû Süfyan'ın karısı Hind Hz. Peygamber'e gelerek: Ya Rasulallah! Ebû Süfyan cimri bir adamdır. Kendime ve aileme yetecek ölçüde onun malından almamda bir günah var mı? diye sorduğunda Hz. Peygamber: Ailenin toplumdaki standardına uygun olan ölçüye (ma'rif) bağlı kalman kaydıyla almanda bir sakınca yok, buyurdu. Hadisin farklı rivayetlerinde Hind, kocası Ebû Süfyan'dan habersiz kendisine ve çocuklarına yetecek miktarla sınırlı olmak kaydıyla onun malından aldığını da belirtmektedir.
Sayfa 169Kitabı okudu
biz avrupa tarihçisi gibi değiliz; sadece julius caesar'ı, tacitus'u okuyarak ve germanya'nın milat sıralarındaki durumunu kavrayarak tarihimizi kısa sürede öğrenemeyiz. bugün bir alman'ın, bir fransız'ın, bir britanyalı'nın kaynakları romalılardır; onları okurlar, öbür diller zaten yazısız dillerdir. ama eldeki kaynaklar işlenmiştir, kolaydır. tarihte her zaman boşluklar vardır ama söz konusu kaynaklarla kolay duvar örülüyor. türkçe öyle değil, ilgili tarih içinde henüz üzerinde tartışılmamış çin, hind ve iran epigrafik ve paleografik malzemesi çoktur. bunun yanında sanskritçe, eski pahlavi dili gibi dillerde okumalar yapmak lazım. kurgandan (mezar) halı çıkıyor mesela; gel de o halının yerini tespit et. oradaki kavim söz konusu halıyı kullanmış ama kavmin tavsifi kolay iş değil. tarihçiliğimizin bu bakımlardan çok büyük problemleri var
Sayfa 37 - timaş yayınları, 3. basımKitabı okudu
O Derece ki
Basit Hind kulübelerinde bile Sultan II. Abdülhamid’in resmi asıldığı görülmüş ve Osmanlı hâkimiyetine geçmemiş olan yerlerde bile hutbede O’nun adı ihtiramla yâd ed­ ilir olmuştur.
Sayfa 167 - Sebil Yayınları
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.