Genet zamana karşı, ölüme karşı yarışıyordu. Elyazmasını Gallimard'a verdiğinde, gerisi onu pek ilgilendirmiyordu. Ölüm gelebilirdi, artık dövüşmeyecekti.
Sayfa 141Kitabı okudu
Genet ölüm karşısında artık kendine yalan söylemiyordu. Dolambaçlı yollara sapmaya cesaret etmiş olan Genet, ona Cioran'ın şu kitabından -adı onun için gayet çağrışımlı olan- Doğmuş Olmanın Sakıncası Üzerine'den söz ettiğim bir gün, bana sanki bir aptallık yapmışım gibi bakarak cevap vermişti: "Cioran mı? Küçük aforizmalar... Akşamleyin sokağa çıktığında haytaların saldırısına uğramaktan korkan biri!"
Sayfa 140Kitabı okudu
Reklam
Hasta, bitkin, artık yalan söyleyemez, oyun oynayamaz, provoke edemez, ihanet edemez bir halde kitabının son kelimelerini yazan Genet, kendisiyle karşı karşıyadır, bir odada, Rabať ta, tek başına, kesinlikle yalnızdır. Sevdiği son kişiler derin bir sessizlik içinde, gölgeler gibi etrafından geçmektedir.
Sayfa 139Kitabı okudu
Genet, sanki yalnızca kendisi dolambaçları ve kapanları yaratmış gibiydi; bu arayışı kendi nihai kavgası yapmıştı, başkaları için, yeryüzünün lanetlileri için değil, bu kez kendisi için dövüşüyordu. Genet, topraksız bir toprağın üzerindeki, görünmez bir düşmanın işgal ettiği bir topraktaki yolunu şaşırmış kimsedir; kendisi de savaşçı kılığına girmiştir, ya da basitçe, yani herkes gibi yaşayamayacağı durumu dramatikleşmeden çıkarmak için travesti düşman kılığına girmiştir.
Sayfa 138Kitabı okudu
Vefat eden Sartre, öyle mi? Uçup giden hafif bir duman.
Sayfa 133Kitabı okudu
Burjuvazi için göçmen bir emekçi kas gücü bile değildir, doğal olarak ruhsal, duygusal niteliği de değildir. O, kendi fiziksel gücü değildir, kendi kas gücünün ciro edilebilir emek ürününe dönüşmesinden başka bir şey değildir. Şu kadar değer eden, şu kadar getiren sekiz saatlik çalışmadır...
Sayfa 125Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.