Bu karikatürden çıkardığım hisse şu: Sizi kimin ne kadar sevdiği önemli değildir, sizin sevilmeye layık bir şeyler yapıp yapmadığınız önemlidir.
Sayfa 215
Bir masalla bir hikâyeden yola çıkıp yaşama, yaşamımıza farklı açılardan bakabiliriz, yaşamın anlamı üzerinde düşünebiliriz. En doğru anlamı bulabilir miyiz? Bilmiyorum; çok önemli değil, doğru görecelidir. Bazen bize gereken en doğruyu değil, renkliyi bulmaktır.
Sayfa 214
Ancak ne yazık ki hayat bütün evlatlarına âdil davranmıyor. Kimi zengindir insanların, kimi fakir; kimi akıllı, kimi değil. Hayat âdil davranmıyor. Ama hayat bir konuda galiba âdil davranıyor. Zengini fakiri herkes ölüyor ve zengin olsun fakir olsun insanların anlık mutlulukları birbirine eşittir bu dünyada.
Sayfa 213
Hayatımızın her saniyesinin bir inci tanesinden, elmaslardan daha değerli olduğunu kavradığımız zaman bu dünyaya tam yerleşmiş olacağız. Aksi halde bir kaşıklık yerimiz olur bu dünyada.
Sayfa 212-213
(...)Bize ne söylendiğine önem veriyoruz, ancak nasıl söylendiğine de önem veriyoruz. Ne yaptığımız kadar nasıl yaptığımıza da önem verdiğimizde, sözlerimizin içeriği kadar söyleyiş şekline, nezaket kurallarına da dikkat ettiğimizde yaşama yerleşmemiz kolaylaşacaktır.
Sayfa 208
Bazıları size, "Kahve almaz mıydınız?" diye sorar. Açıkça olmasa da bu soruş şeklinde bir iticilik vardır, böylesine bir teklifle karşılaşanların "Evet" deme ihtimalleri düşüktür. Bu şoruş şeklinden daha iyisi, "Kahve alır mısınız?" tarzındadır. Daha da iyisi, "Kahvenizi nasıl alırsınız?" şeklindedir.
Sayfa 199