Gel be dünyalık hevesim Sokul bir parça yanıma!
Sevdalar, sevdalılar hiç geri gelmez mi?
Reklam
YİRMİNCİ YÜZYILIN İLK YARISI
Yirminci yüzyılın ilk yarısı Ölüm çağı oldu Zulüm çağı oldu Yalan çağı oldu. Yirminci yüzyıl insanları Asıp kestiler Kesip biçtiler Tepeler gibi ölü yığıp Deryalar gibi kan içtiler. Çocukları ağlattılar Kadınların ırzına geçtiler. Yirminci yüzyıl, insanların Ağlamasın da kimler ağlasın! Cahit Külebi
Sayfa 270
Dost
Bir gece habersiz bize gel Merdivenler gıcırdamasın, Öyle yorgunum ki hiç sorma Sen halimden anlarsın. Sabahlara kadar oturup konuşalım Kimse duymasın. Mavi bir gökyüzümüz olsun, kanatlarımız Dokunarak uçalım. İnsanlardan buz gibi soğudum, İşte yalnız sen varsın. Öyle halsizim ki hiç sorma Anlarsın.
Sevdalısı bırakmış peşini Dünya zindan olmuş gözüne.
Hikaye
Senin dudakların pembe Ellerin beyaz, Al tut ellerimi bebek Tut biraz! Benim doğduğum köylerde Ceviz ağaçları yoktu, Ben bu yüzden serinliğe hasretim
Sayfa 269
Reklam
Ömrüm günüm yalnız geçiyor Bir tek sevda peşinde.
Saçlarımı kesip rüzgara atacağım! Ta ki haber götürsün bir gün sana!
İstanbul
Kamyonlar kavun taşır ve ben Boyuna onu düşünürdüm, Kamyonlar kavun taşır ve ben Boyuna onu düşünürdüm, Niksar'da evimizdeyken Küçük bir serçe kadar hürdüm. Sonra âlem değişiverdi Ayrı su, ayrı hava, ayrı toprak. Sonra âlem değişiverdi Ayrı su, ayrı hava, ayrı toprak. Mevsimler ne çabuk geçiverdi Unutmak, unutmak, unutmak. Anladım bu şehir başkadır Herkes beni aldattı gitti, Anladım bu şehir başkadır Herkes beni aldattı gitti, Yine kamyonlar kavun taşır Fakat içimde şarkı bitti. Cahit Külebi
Sayfa 268
Mevsimler ne çabuk geçiverdi Unutmak, unutmak, unutmak.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.