Bir ülkenin, diktatörlükle yönetilip yönetilmediğini anlamakta kullanılabilecek dört temel kıstas vardır: 1- tek parti yönetimi, 2- duruşma olmaksızın veya sahte duruşmalar neticesinde “suçların infazı, 3-özel mülkiyetin millileştirilmesi veya mülkiyete zorla el konması, 4- sansür. Bu zulümleri uygulayan herhangi bir ülke her türlü ahlâk imtiyazını kaybeder, hiçbir konuda meşruiyet iddiasında bulunamaz ve bir kanunsuz hâline gelir.
Sayfa 147 - Plato Film YayınlarıKitabı okuyor
Fıkıhta nefir-i ‘âm, yaşamsal bir durum ortaya çıktığında devlet başkanı tarafından eli silah tutan tüm halkın savunma işine çağrılmasıdır,  … Gerileme döneminde reayaya karşı en baskıcı uygulamalar iki biçim almıştı. Birinde, yöneticiler adına hareket eden vekiller sık sık hakları olmayan ceza ve harçlar toplamaya yelteniyorlardı. Diğerinde ise işsiz levendler ya da sarıca ve sekbanlar, reayaya kanunsuz nakdi ve ayni vergi yüklemeyi alışkanlık haline getirmişlerdir. Bu uygulama, Paşa ve beylerin bütün kuvvetleri ile uzak yerlerde savaşmakta oldukları muharebe dönemlerinde iyice artabiliyordu. … Bu şartlar altında merkezi yönetim, reaya nüfusu sultanın emriyle devlet kuvvetlerine yardımcı olmak üzere tekrar tekrar seferberliği çağrılarak nefir-i ‘âm ilan etmek zorunda kalıyordu.Yüzyılın sonunda, Anadolu, Celali belasıyla uğraşırken, bu halk kuvvetleri yalnızca eşkiyalığa bulaşan sekbanlara karşı değil, aynı zamanda silahlı adamları ile bütün gruplar halinde Anadolu’da dolaşıp reaya nüfusa zülm eden bütün kapıkulu, voyvoda ve subaşılara karşı da göreve çağırılıyordu.
Genel seferberlik (nefir-i ‘âm) ilanı ve il-eri TeşkilatıKitabı okuyor
Reklam
Ceza Hukukunun Genel İlkeleri
1)İnsancıllık İlkesi 2)Kusur İlkesi 3) Kanunsuz Suç ve Ceza Olmaz İlkesi
az kitap karıştırsaydı İsmail Oblomov’un zıt ikizi ilan ederdi kendini lakin İsmail kitap bilmez bildiği tek kitap abdestsiz dokunması babasının çıkardığı kanunsuz kararnameyle yasaklanan ve kapağı en az otuz yıldır açılmadan yatak odalarının tepesinden asılı duran Kur’an
Numerus Clausus Nedir?
latince'de "sınırlı sayıda" manasına gelen bu tanımlama, hukuki anlamında, dilsel manasından da pek sapmayarak, sayılan biçim ya da durumlar dışmda başka biçimin ya da durumların yararlanmayacağını belirtir. Kanunsuz suç olmaz kuralının dayandığı prensiptir. Suç teşkil eden fiil kanunda belirtildiği kadardır. sınırlı sayı ilkesi gereğince kanunda belirtilmeyen bir suçun isnadı mumkun degildir. Aynı sınırlı sayı prensibi ceza hukuku dışında da uygulama alanı bulur. (ç.n.)
Reklam
"Ülkenin tamamı kanunsuz, tehlikeli, patlamaya hazır ve şeytani."
Böyle saymakla bitecek gibi değil bizde yolsuz, kanunsuz işler. Kabadayılık, adamsendecilik, başıboşluk almış yürümüş. Demokrasi adı altında güçlü güçsüzü ezdikçe eziyor.
"Ömer Selmân'a sordu: Ben hükümdar mı yoksa halife miyim? Selmân şöyle cevap verdi: Eğer Müslüman ülkesinde bir dirhem, yahut az veya çok vergi alırsan ve bunu kanunsuz bir şekilde kullanırsan sen halife değil, hükümdarsın. Ve Ömer ağladı."
Sayfa 91
Acı Bir Tebessüm ((:
Bu devirlerde kanunsuz iş yapan işadamlarından büyük para kazananlar oldu, fakat hiçbiri bu kazançları ve elde ettikleri büyük servetleri koruyamadı. Döviz kaçakçılığı, vergi kaçakçılığı yapan firmaların başında bulunanların yürekleri hiçbir zaman rahat olmaz. Yaptığı kanunsuz işler aklına geldikçe iştahı kesilir, uykusu kaçar. Kanunsuz yapılan işleri şüphesiz büyük patronun yanında çalışanlar bilir. Onlara karşı patronun boynu eğik olur, her şeylerine göz yummak zorunda kalır. Emirlerinin dinlenmemesine engel olamaz. Firmanın çalışma gücü azalır, anormal kazançlarla anormal hayat sürüldüğü için israf a alışılır, çoluk çocuğun ahlakı bozulur, çocuklar iyi okuyaı n az; kısacası, iş çöker, aile çöker, ülke çöker.
Sayfa 115 - Yapı Kredi Yayınları, 1. Baskı: İstanbul, Temmuz 2018Kitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.