Türkiyenin gittiğim her yerinde rastladığım sade insanlar, içtenlikli davranışları, dürüstlükleriyle çok duygulandırdılar beni.
Saat 16:30, Avanos’tayız. Kızılırmak (Halys) üstünden bir kez daha geçiyoruz. Burada çok daha güçlü bir biçimde mimari açıdan çok daha başka bir dünyaya girdiği duygusuna kapılıyor insan…
Reklam
Sanatı yapan şeyin büyük ölçüde malzeme olduğunu düşünmüşümdür sık sık. Bu yöre köylerinin evleri buna iyi bir örnek. Zengine benzer kimseyi göremedim fakat oturdukları evler düzgün kesilmiş beyaz blok taşlardan yapılmıştı.
Keşke bir şirine alsaydı Erciyes’i…
Erciyes, bu sönmüş volkan bu güne kadar gördüğüm en zarif dağlardan biridir.
Yorgo Seferis, Cuma, Temmuz 1950
Saat 7:15’te Ankara’dan aracımızla yola çıktık. Saat 09:15’e kadar 100 km yıl aldık. Süreğen çıplaklığıyla Anadolu bozkırı. Selçuklu yapısı büyük bir köprüden geçtik.
“Yahuda, çok genç, beyazlar giyinmiş; gözleri sanki bulanık, bakışlarıyla onu çiviliyora benzeyen öbür havari­lerin olağanüstü canlı gözleri önünde. Bu korkunç gözleri bir türlü kovamıyorum belleğimden; kim bilir, belki de onları seyrederken ihanete, günümüzde, “kayıtsızlık” adını verirdim diye düşündüğüm için.”
Sayfa 78 - YKY
Reklam
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.