Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın 1683'te, Viyana yakınlarındaki çadırında unuttuğu Kuran'ı İmparator Leopold eşine, eşi de günah çıkarttığı Cizvit papazı Charles Costa'ya armağan etmiş. Costa, Plaisance'daki ailesine göndermiş 1666 yazması Kuran'ı, oradan da Parma'daki Dük Kitaplığı'na geçmiş. Hâlâ orada.
Sayfa 156 - Sel yayıneviKitabı okudu
devlet babaya ve kara cemaata bel bağlamıyorum ben hiç. Diyorum ki: Yanıyorum, yanıyorsun, yanıyor herkes muhtemel bir yangının ortasında..
Reklam
beni kimse bölümden beni kimse bu ölümden alamayacak biliyorum ama olsun (durmadan bir kalp krizini öldürüyorum) (...) sarsılmaz çifte, yılmaz zıpkın, paslanmaz bursa, bana bir karaca hırka ben de o gemideydim (...) bir tahta parçasına tutunduğum en ufak bir kara parçası bile yok ben bu hikâyeden sağ kurtulmuyorum herkesin içinde yaralı bir kaplan yaşar bundan sonra herkes daha çok sevecek birbirini daha hakiki terketmeler için
Toprak bir değirmen çarkı, ölü bir buğday tanesi ve kendisi bir değirmenciydi. Vazifesi etten ve kemikten oluşan, ellerine verilen bu taneleri, toprağın müthiş ve kara çarkına geri vermekti.
Sayfa 245 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Bizler için, bizden öncekiler için kitap bir kara sevdanın objesiydi, onu yalnızca işimize yaradığı gerekçesiyle seviyor değildik, onları işe yarasınlar diye yazmanın ötesinde bir anlam yüklüyorduk üzerilerine. Ikinci el kitapçılara bizi sürükleyen asıl gerekçe kitabı daha ucuza edinmekle bir tutulamazdı: El değiştirmiş her kitap, içerdiği metne, yazıya indirgenemeyecek bir varsıllığa daha sahip olurdu: Okunmuş olmasını, kitabın içeriğine bir tür deneyim kazanmışlık özelliğinin yüklenmesi sonucuna bağlardık gizliden gizliye.
Adalet diyorum... Adalet, kanunun adaleti, zaten bir vehimden başka ne ki! Kanun rüşvetçiyi cezalandıracağını, vurguncuya ağır bir ceza keseceğini, katili en ağır cezayla cezalandıracağını söylüyor ve dolandırıcılığı hafif, çocuk düşürmeyi de ağır bir suç sayıyor; buna inanabiliyor musunuz? Kanunun bu vaat ve tehdidine rağmen rüşvetçi arabasında ferah fahur gezmektedir. Vurguncu, otomobilinin tekerleklerinden fışkıran çamuru adaletin yüzüne kara bir damga gibi fırlatıyor. Binlerce insanın hayat ve gıdasını katledenler ise ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar.
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
42 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.