_Bana, “Sen kral mısın yoksa yasacı mısın ki politika üstüne yazı yazıyorsun?” diye soracaklara cevabım: Hükümdar ya da yasacı olsaydım, ne demek gerektiğini söyleyip vaktimi boşuna harcamaz, ya yapacağımı yapar ya da susardım. _Niyetim, insanları oldukları gibi, yasaları da olabilecekleri gibi ele alıp, toplum düzeninde güvenilir ve haklı bir
_Bu dünya için yaratılmış biri değilim ben. Yabanıl ve ürkeğim. Ruhuma ve kafa yapıma en uygun olan şey, münzevi bir hayat yaşamak. Bu dünyaya neden geldiğimi sorup durmuşumdur kendi kendime. _Kötülüğün, erdem karşısında kazandığı zaferlerden duyduğu şeytansı mutluluk, gerçekten çok garip, anlatılabilir gibi değil. _Alçak adam! Kalleş! Kadınların
Reklam
Kendi yüceliğini ve sıra dışılığını dağda bulan insan, bunun içindir ki kendini en yalnız hissettiği anda kenti ve insanları terk ederek dağlara gider. Kentte yalnızlık içinde boğulan insan, dağlarda "yalnızlık" içinde âdeta bir coşkuyu yaşar. Dolayısıyla dağdaki insan kentteki gibi "tek başına" değildir. Çünkü dağların ıssızlığı, rüzgârları, pınarları ve çiçekleri şehrin ruhunu yitirmiş tek boyutlu insanlarından daha "var"dır ve daha kalabalıktır. Koklanmamış çiçeği bilmek için, yanaklara hiç vurmamış rüzgârları hissetmek için dağlara gitmek gerekir. Hakikat en iyi dağda hissedilir ve dağda haykırılır, kayıtsız şartsız ve engelsiz...
Sayfa 13
Dağlar âşıkların meskenidir aynı zamanda. Mecnunluk sadece çölde bulunmak değildir. Dağlarda yıldızları tesbih tesbih dizebilmek ve sayabilmektir. Dağı, dağda zikretmeyen nasıl ulaşır maksuduna, muradına. Sabırdır dağlar. Bekleyiştir, teslimiyettir... Aşığın yüreğini sadece dağlar ferahlatır. Kendi yüceliğini ve sıra dışılığını dağda bulan insan, bunun içindir ki kendini en yalnız hissettiği anda kenti ve insanları terk ederek dağlara gider. Kentte yalnızlık içinde boğulan insan, dağlarda "yalnızlık" içinde âdeta bir coşkuyu yaşar. Dolayısıyla dağdaki insan kentteki gibi "tek başına" değildir. Çünkü dağların ıssızlığı, rüzgârları, pınarları ve çiçekleri şehrin ruhunu yitirmiş tek boyutlu insanlarından daha "var"dır ve daha kalabalıktır. Koklanmamış çiçeği bilmek için, yanaklara hiç vurmamış rüzgârları hissetmek için dağlara gitmek gerekir. Hakikat en iyi dağda hissedilir ve dağda haykırılır, kayıtsız şartsız ve engelsiz...
Sayfa 13
Kentte yalnızlık içinde boğulan insan, dağlarda ''yalnızlık'' içinde âdeta bir coşkuyla yaşar. Dolayısıyla dağdaki insan kentteki gibi ''tek başına'' değildir.
“Sultan İbrahim Han”, “Deli İbrahim” olarak da bilinir. I. Ahmed ile Rum asıllı cariye kökenli Kösem Mahpeyker Valide Sultan'ın küçük oğlu, IV. Murad'ın öz kardeşidir. (...) 8,5 yıllık saltanatı boyunca Girit seferi, Azak'ın kuşatılması, Karadeniz kıyılarına Kazak korsanların baskınları, Anadolu'da Celalî ayaklanmaları,
Sayfa 282 - 18- Sultan İbrahimKitabı okudu
Reklam
92 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.