OPHELİA Bıçak gibi keskin diliniz,bıçak gibi. HAMLET Bıçağımı körletmeye kalkmayın inleti sizi.
Sayfa 87
Şimdi, dağlar silsilesinin hemen öte tarafından yükselen ağıtlar, feryatlar Kürecik'ten duyuluyordu. Çünkü Maraş'ta keskin soğuğun her tarafı jiletlediği bir aralık gecesinde ta­rihe "katliam" olarak geçecek olaylar yaşanmıştı. Olaylar, bir zaman önce Malatya'daki gerginlik gibi başlamış, ar­dından önü alınmaz saldırılara dönmüştü. Eline silah, bal­ta, nacak, bıçak alanlar, önceden kırmızı çarpı ile işaretlen­miş Alevilerin evlerine girmiş, çoluk çocuk demeden her­kesi öldürmüştü. Öldürürken, hamile kadınların karınları­nı deşmişler, tecavüz etmiş, çocukları doğramışlardı. Olay­ların gerçekleştiği sabah, saldırıların yaşandığı evlere gi­denler, korkunç biçimde öldürülmüş cesetlerle karşılaşmış, yakılan evlerin tepesinde tüten dumanlara ağıtlar karışmış ve Maraş'ta yükselen uğultu, Kürecik'e ulaşıp, Alevi köyle­ ri sarmıştı. Tek tek işlenen cinayetlerin yerini böyle toplu kıyımların alması, devrime giden yolun ne denli çetin olduğunu gösteri­yordu. Çetin ve korkutucu ...
Reklam
Keskin Bıçak
Ben bu dünyayı anlayamadım Niyetlendim de, Altından kalkamadım
Sayfa 25 - Metis YayınlarıKitabı okuyor
Ey sesimi keskin bir bıçak gibi Kınında saklayan çag Ey sabırla bileyen günlerimi.
Acımak iki yanı keskin bıçak gibidir; kullanmayı bilmeyen, elini ve özellikle de kalbini ondan uzak tutmalıdır.
“Yaşlı ve çirkin bir mandarin, bir gece olağanüstü güzel, ama taş kalpli bir fahişeye gitmiş. Bütün bir gece seviştikten sonra sabaha karşı, yaşlı adamın uykuya dalmasını fırsat bilen genç kadın, soyguncu dostlarını çağırmış. Ne var ki mandarin, tilki uykusundan fırladığı gibi olanca gücüyle karşı koymaya, dövüşmeye başlamış. Haydutlar hem kalabalık, hem de işinin ehliymiş. Onu kolayca köşeye sıkıştırmışlar. Ancak ne kadar vururlarsa vursunlar, bu zayıf, çirkin bedende yara açılmadığını, can alıcı darbelerin iz bırakmadığını görmüşler. Bıçaklarını, kılıçlarını çekmişler, ama en keskin bıçak, en acımasız kılıç bile mandarine hiçbir şey yapamıyormuş. Sonunda korkup kaçmışlar. Dövüşü izleyen kadın, yaşlı adamın mucizevi gücünden etkilenmiş, bir kez daha, bu sefer aşk adına ona yaklaşmak istemiş. Onu hayranlıkla, arzuyla, şefkatle okşamaya başlamış. Gelgelelim güzel kadının her dokunuşunda mandarinin bedeninde yeni bir yara beliriyormuş, dövüşün, darbelerin, bıçakların, kılıçların açtığı yaralarmış bunlar. İçten bir ilgi ve şefkat görene dek gizli kalmışlar. Sonunda mandarin kanlar içinde kadının kollarında yığılmış, ölmüş.” Aslı Erdoğan
Everest Yayınları , 2013Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.