Özetle şimdiki durumda fakir reayaya olan zulüm ve haksızlık bir tarihte, bir kıtada ve bir padişah memleketinde olmamıştır. Osmanlı topraklarından bir memlekette bir ferde zerre kadar zulm olsa ahiret gününde o ülkenin hükümdarına sorulur, vezirlerden sorulmaz. "Vezirlere sipariş ettim" demek âlemlerin Rabbinin huzurunda kabul edilebilecek bir cevap değildir. Zulme uğramışların soğuk feryatları sülaleleri harap eder. Dertli kimselerin gözyaşları dünyayı suda yok eder. "İnkar ile dünya ayakta durur, fakat zulm ile durmaz". Adalet ömrün uzun olmasına sebeptir. Fakirlerin durumlarının düzene konulması, padişahlar için cennete girme sebebidir. Bu söylediğim sözler benim değil, bilginlerin ve şeyhlerin sözleridir. Güven duyulmazsa onlardan sorulsun. Durum aynen bu şekildedir.
Sayfa 79 - AkçağKitabı okudu
Şimdilerde ulufeli kul topluluğunun sayısı arttığından kul çoğaldıkça masraf çoğaldı; vergi çoğaldıkça halka zulüm çoğaldı ve böylece bütün âlem harap oldu.
Sayfa 78 - AkçağKitabı okudu
Reklam
Yüce divan katipleri, kalem sahibi, matematik bilir, kanun bilir, yetenekli ve çevre padişahlara mektup yazmaya güç yetirebilen kimselerdi. Defter-i Hakani ve Maliye kâtipleri konularında uzmanlaşmış, doğru, şuurlu ve sadakatli kimselerdi
Sayfa 44 - akçağKitabı okudu
Eski sultanların şerefli zamanlarında büyük vezirler, beylerbeyleri, sancakbeyleri ve üzengi ağalarının hizmetlerinde olanlar, genel olarak satın alınmış köleleri olup âlemin sığınağı olan padişah hazretlerinin dirliğine mutasarrıf bir kişi kapılarında olmazdı. İki yönden zarara sebep olduğu için reaya kısmından ve çarşı halkından ulufeli hizmetkar dahi olmazdı. Birincisi raiyyet vergileri veren reaya ve reaya çocukları, vezirler ve vekiller hizmetinde olduğunda raiyyet vergileri vermekten uzak kalıp padişah hazinesine, zeamet ve tımar sipahilerine zarar olur. İkincisi, reaya-ki ata binip kılıç kuşanmayı alışkanlık hale getirmiştir- o lezzet dimağında yer tuttuğundan dolayı tekrar raiyyet olamaz.
Roman
Sinema, Osmanlı döneminde zaten yoktur. Geriye kala kala romanla heykel kalıyor tartışmaya açık... Soru da işte buradan doğuyor: "Osmanlılarda neden heykel yok, roman yok?" sorusu... Osmanlı'da romanın, yahut bildiğimiz anlamda heyke- lin olmaması kuşkusuz sanatın olmaması değildir. Roman yok, ama onun yerine dört bin yıl
Sayfa 185Kitabı okudu
"Dünyanın her yerinde olduğu gibi, her şeyi iki dudağın arasında olan bir mutlak hükümdarın etrafında daima dalkavuklar, fırsatçılardan örülmüş bir çember teşekkül eder."
Sayfa 13 - Kültür ve Turizm Bakanlığı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.