Sonra onu öptü Earl. Bu Finny'nin ilk öpücüğüydü; Earl'ün dudaklarının dilinin üstünde parçalanan ılık bir meyve gibi olduğunu hissetti. "Seni seviyorum" dedi Earl. "Ben de seni seviyorum" dedi Finny.
Sevginin tüm kaynaklarını bilmek, her küçük derenin bir okyanusu beslediğini bilmek gibi bir şeydi.
Reklam
Aşk dediğin yakıp kavurmalı, sonra küllerinden yeniden doğmalı... Hiç durmadan, yorulmadan sürmeli...
Temiz çamaşırların kokusu, yaprakların arasından süzülen güneş ışığı, arkadaşlarla akşam yemekleri, cama vuran yağmur damlalarının tıpırtısı. Bunlar zor bir zamanın üstesinden gelmenize yeterdi.
Yürüyüşleriyle,ders çalışmalarıyla ve yalnız bir insanın küçük eğlenceleriyle de mutlu olurdu: Temiz çamaşırların kokusu, yaprakların arasından süzülen güneş işığı,arkadaşlarla akşam yemekleri, cama vuran yağmur damlalarının tıpırtısı. Bunlar zor bir zamanın üstesinden gelmenize yeterdi.
Sayfa 305Kitabı okudu
Temiz çamaşırların kokusu, yaprakların arasından süzülen güneş ışığı, arkadaşlarla akşam yemekleri, cama vuran yağmur damlalarının tıpırtısı. Bunlar zor bir zamanın üstesinden gelmenize yeterdi.
Sayfa 305Kitabı okudu
Reklam
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.