Hedef kitlesi her seviyeden bütün insanlar olan erdemli bir din, söyleminin her yerinde teorik ifade biçimlerini kullanmasa bile, felsefenin ulaşmaya çalıştığı hakikati tebliğ etmekteydi. Açıkçası din ile felsefenin mevzuları aynıydı: Tanrı, âlem, insan ve bunlar arasındaki münasebetler.
Felsefe tarihi boyunca nelerin biriktiğini en iyi filozoflar anlar.
Reklam
İbn Rüşd ise felsefeyi, hakikati araştırmanın ideal yöntemi olarak tanımlarken, hakikat dediği ilmî muhtevanın dinin hakikatinden ayrı bir şey olduğuna inanmıyordu.
İbn Sînâ, felsefenin ilkelerinin vahiyde bulunduğunu açık bir şekilde formüle eden filozoftu.
Kindî, anlamlı birikimlere dayanan felsefî tecrübenin, Kur’an’daki mantıkî icazı kavrayabileceğini imâ etti.
Birkaç marjinal düşünür hariç tutularak şu vurgulanabilir ki, İslam filozofları, içinde bulundukları faaliyetin ilâhî menşeli nebevî bilgiye olsun, kanıtlandığı düşünülen ilmî bilgiye olsun ters düştüğü kanaatini beslemek şöyle dursun, ulaştıkları sonuçların nebevî öğretilere ve ilmî kabullere uygun olduğunu düşünüyorlardı.
Reklam
173 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.