Eyvâh! .. Ne yer, ne yâr kaldı, Gönlüm dolu âh ü zâr kaldı. Şimdi buradaydı gitti elden, Gitti ebede gelip ezelden. Ben gittim o hâksâr kaldı, Bir kûşede târumâr kaldı. Bâkî o, enîs–i dilden eyvâh! Beyrût’ta bir mezâr kaldı.
İtiraf gazeli
Aşkın lâlezarıyım; toprağım susuzdur ey Leyla mahkûm ve ketum; hicran uykusuzdur ey Ruhumun aynaları hasretinle sevişir Merhamet âsumanım neden bulutsuzdur ey Rengarenk bir baharla tutuştu ufuklarım Hüznümle, isyanımla makber umutsuzdur ey Masiva mihverinde bunalan bir gölgeyim Lekeli iklimlerde kalbim kanatsızdır ey Kin ağacı zehrimar damlatıyor ömrüme Derbederdir ümranım; sergüzeşt tatsızdır ey
Reklam
Âlem mi harâb ben mi virân
Sayfa 46 - Kapı yayınlarıKitabı okudu
Yâ Rab bana bir melek ayân et Bir de beni öyle imtihan et
Sayfa 20 - Kapı yayınlarıKitabı okudu
Son
Ey aşk latiftir azâbın
Sayfa 116 - Kapı yayınlarıKitabı okudu
"O da hiç kimse tarafından rahatsız edilmek istemiyordu. Başkalarının kendisiyle meşgul olmasından sıkılıyordu. Bir köşeye çekilerek çantasından Abdülhak Hâmid'in Makber'ini çıkardı."
Sayfa 28 - Ötüken YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.