“Yanı başınızda sürekli akan bir nehir bulunsa ve siz günde beş kez bu nehirde yıkansanız, üzerinizde kir kalır mı? İşte namaz da böyledir, günahları siler süpürür”.
İnsanları kötülüklerden alıkoymayan bir namaz, dosdoğru kılınan bir namaz değildir.
Bir müslüman düşünün ki, beş vakit namaz kılıyor, bununla birlikte insanları aldatıyor, sözünde durmuyor, kul hakkı yiyor. Yani dosdoğru/dürüst bir müslüman değil...
O halde denklemin sonucu bellidir:
Bu adam dosdoğru namaz kılmıyor.
İşte bu gün, ben müslümanım deyip, beş vakit namaz kılanların en büyük problemlerinden birisi budur.
Türkiye’de namaz kılma oranı diğer İslam ülkelerinden geri değildir.
Hatta çoğundan ileridir. Araştırmalar bunu gösteriyor. Ama ahlak problemimiz de halen devam ediyor.
Eğer sadece namaz kılmakta olanlar, dosdoğru namaz kılmış olsalardı bu ülkede dürüstlük hâkim olurdu. Zaten dünyada kurulacak hiçbir toplumda kötülüklerin tamamı kaldırılmış olamaz. Önemli olan, iyiliklerin ve güzelliklerin hâkim olmasıdır.
İbrahim Milleti şudur:
İbadeti, kapsamış olduğu tüm anlamları ile birlikte yalnızca Allah (Subhanehu ve Tealâ)’ya yapmak(3) ve şirkten ve şirk ehlinden -beraat- uzak olmak.
****************************************************
(3) Kul, Allahu Teala’ya gerektiği gibi ibadet etmedikçe hiçbir şekilde şirk ve müşriklere karşı koyamaz ve onlardan uzak
İslâm beş esas üzerine kurulmuştur; Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed (s.a.s.)’in Allah’ın Resûlü olduğuna şahitlik etmek, namazı dosdoğru kılmak, zekât vermek, haccetmek ve Ramazan orucunu tutmaktır.
(Müslim, Îmân, 21)