Sonra, kerpiç yığınlarının tepesine çıkarak , vallahi de billahi de ben peygamberim diye haykırıp duran nur yüzlü adamların , onların elini eteğini öpmek için itişip kakışan çıplak ayaklı fukaraların , kikir kikir gülüşen çocukların ve öksürürken ölüveren pörtlek gözlü ihtiyarların arasından geçip biraz daha yürüyünce , doğar doğmaz kanlı birer çıkın gibi göçüklerin içine fırlatılan bebek ölülerini görmüş .
Sayfa 66 - Everest Yayınları