"Yaşamıyorum ama hayattayım, öyle güçlü ki isteğim,ölmemekten ölüyorum."
Sayfa 209
Fonetik paranoya.
Seslerden çıldırıyorum. Ellerimle kapatıyorum kulaklarımı yatakta kıvranarak. Yetmiyor! Yastığı başıma bastırıyorum. Sıkıştırıyorum kafamı yatak ile yastığın arasına. Ama gitmiyor sesler. Yeni doğan çocukların ağlamaları, mayına basan askerin çığlığı, taksi çağıran kadının bağırışı... Düşüncelerimi bile duyamaz oluyorum. O kadar çok ses var ki!
Sayfa 105 - Doğan Kitap, 52. baskı, 2016Kitabı okudu
Meğer paranoya derecesine vardırmadan herkese şüpheyle yaklaşmak, hiç kimseye güvenmemek lazımmış.
Sayfa 78 - Doğan Kitap, 13. Baskı, Ekim 2018.Kitabı okudu
"Yeni bir yaşama ihtiyacım vardı. Buradan çok ama çok uzaklara gitmeliydim. Belki mesafe hepimiz için iyi gelirdi."
Sayfa 12
Mantıklı bir güven arayışı ile paranoya arasında ince bir çizgi vardır.
Ülkenin genel durumu
“Her dakika, her saat endişe veya daha doğrusu, paranoya var.”
Sayfa 140Kitabı okudu
