Harf devrimi kütüphanelerimizi dilsizleştirmişti. Tek parti, çelik bir korse giydirmişti şuura.
" Parti , iktidar olmayı, yalnızca kendi çıkarı için istiyor. Başkalarının iyiliği bizim umrumuzda değil, bizi ilgilendiren yalnızca iktidardır. Servet , lüks uzun yaşamak ya da mutluluk değil yalnızca iktidar salt iktidar..."
Reklam
" Parti' bin dünya görüşü, onu hiç anlamayan insanlara daha kolay dayatılıyordu (...) Her şeyi yutuyorlar ve hiçbir zarar görmüyorlardı çünkü bir tıpkı bir mısır tanesinin bir kuşun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi , yuttuklarından geriye bir şey kalmıyordu ..."
Örnek evlilik efsanesi de böylece battı. Gerçi cenazesi cenaze olmadığı gibi düğünü de düğün ol­ mamıştı. Akçakoca'da 1963'te yıldırım nikahıyla ev­lendi. "Aile düğün istedi, biz karşıydık" dedi, zaten gelinin damada göre öne çıktığı tören ona uymazdı. Bilinen tek "düğün"ü, Ricky Martin eşliğinde sahne aldığı 1998 CHP Kurultayı'ydı. Barajda boğulacağı "hizipsiz parti"nin düğünüydü bu.
12 Eylül'ün bitiminde siyasete atılması "uygun" bulunmayanlar arasında Cahit Külebi de vardı. Gazetelerden okuyorduk. Kurucuları arasında olduğu parti yeni "demokrasi" dönemi için sakıncalı bulunmuştu. O zaman memleket sevgisiyle yüklü bu şiirleri okumak, yeniden okumak ihtiyacını duymuştum. İlkokul, ortaokul, lise; coğrafya kitaplarımız. Enlemler, boylamlar. Ne öğrendim onlardan? Ama Cahit Külebi'nin şiirleri öyle mi? Bütün yurdu ürpertili bir kucaklayış söz konusu. Hangi 12 Eylül, "Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin!" diyebilirdi ki?
İyiyiz ama o da geçer. Sosyalizm döneminden alaycı bir cevap, birine herhalde bu sorudan ve samimi bir şikâyetin sadece bela getirdiği sistemin saçmalığından gına gelmişti. O dönemin meşhur fıkrası da buradan gelir: Komünist Parti'nin Genel Sekreteri, "Nasılsınız, nasılsınız?" diye şakalaşarak sorar. İşçiler de "İyiyiz, iyiyiz," diye şakalaşarak cevap verir.
Sayfa 199 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.