Ve onlardan ayrıldığımızdan beri göğsümü kaplayan o kalın buz tabakası anında eriyiverdi. Kendimi, süresini bilmediğim kadar uzun bir zamandan beri ilk kez rahatlamış hissettim. Rüzgâr soğuk esiyor, ama güneş tepemizde parlıyordu ve sürü tekrar bir araya gelmişti. Fang’le tekrar bir araya gelmiştim.
Novella DinamikKitabı okudu
Hafif bir sesle. “Beni bir daha asla terk etme,” dedim. Fang cevabını saçlarıma doğru verirken, “Olur,” dedi. O an hiç de Fang’e benzemiyordu. “Terk etmeyeceğim. Asla.”
Novella DinamikKitabı okudu
Reklam
Garip bir biçimde birbirimizle çarpıştık, Fang bir an için olduğu yerde dimdik dururken, hemen ardından kollarını açıp beni kucakladı. Ben de boğazıma düğümlenmiş pamuk kütlesini yutmaya çalışırken ona sıkı sıkıya sarıldım, başımı omzuna dayayıp gözlerimi sıkıca kapattım.
Novella DinamikKitabı okudu
“Ari!” Jeb nihayet oğlunu gördü. Hızla ona doğru koşarak yanma diz çöktü. Sersemlemiş bir halde Ari’nin iriyarı gövdesini yerden kaldırıp göğsüne bastırdı. Duymasam da. okuduğum dudaklarından, “Çok üzgünüm,” sözcüklerinin döküldüğünü anladım. “Çok üzgünüm.” Jeb Ari’nin vücudunun aldığı o garip pozisyona aldırmadan oğlunun üstüne çöktü.
Novella DinamikKitabı okudu
“Ari!” dedim. "Ari! Haydi, parçala şunları! Lütfen, Ari?” Çevremizde savaş devam ediyordu, ama Ari sessizliğe gömülmüştü. “Ari?” Dehşete kapılmış bir halde nabzını yoklamak için iki parmağımı boynuna bastırdım. Ari’nin vadesi dolmuştu. Son kullanma tarihi gelmişti. Tam burada, hemen şimdi ve kollarımda…
Novella DinamikKitabı okudu
Bakışlarını gömleği ve ceketine indirdi. Hiçbir yerde kan lekesi görünmüyordu. Başını iki yana salladı. “Ben…” Bana şöyle bir baktığında çocukken sürekli peşimde dolaşan o yedi yaşındaki Ari’yi gördüm. Onu o gözlerde çok net olarak gördüm. “Ben… Oh, Max.” dedi Ari ve sonra karşımda yere çöktü. Gözleri hâlâ açıktı ve o kadar ağırdı ki, ben de onunla birlikte hemen yanına diz çöktüm. Yüzüne bakıp omuzlarından sarstım.
Novella DinamikKitabı okudu
Reklam
465 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.