" Her yaprak, her kuş, her taş kendi varlığı ve varoluş biçimiyle Zat-ı Kibriya'ya sükût içinde hamd-ü senâ ederler. "
Sayfa 71 - Ötüken Neşriyat
Kıssadan Hisse..
" Hani karıncalar güzel bir elyazısıyla yazılmış, bahçeye benzeyen bir müsvedde üzerinde gezintiye çıkmışlar. Resimlere ve hatta daha çok da bu motifleri yapan kaleme hayran kalmışlar; daha sonra da kalemin bir el tarafından hareket ettirildiğini keşfetmişler. Ne var ki karıncalar, kalemi asıl hareket ettirenin ruh olduğunu hâlâ bilmiyorlardı... "
Sayfa 71 - Ötüken Neşriyat
Reklam
" (...) Mevlânâ Celâleddin Rûmî, dış formların arkasında gizli olan parıltıları belirli ölçüde kendi haline bırakır; o nedenle Mevlânâ, ilahi aşkın mucizesini ve ezelî sevgilinin kudret ve azametini sembolize eden her şeyi küçük büyük demeden kullanır. Rûmî her yerde ilâhî kudretin izlerini görür. Bu izler her ne kadar dış görünüşleri itibariyle çelişkili gibi görünseler de, neticede yaratıcı bir gerçeğe işaret ederler. Onun nezdinde dünya, aşk ile Allah'ın tecelli gahı haline gelir. Çünkü o, taş, nebat, hayvan ve meleklerin Allah katında hasretle kemâle doğru yol aldıklarını görür. Ve bunlardan herbiri, sadece küçük bir parçada dahi olsa, O'nun ifadesi mümkün olmayan celâlini yansıtır. "
Sayfa 68 - Ötüken Neşriyat
İlkbahar..
" Gizliliğin dükkanında yeşil elbiseler biçildi. "
Sayfa 65 - Ötüken Neşriyat
" Her solukta, aşkın sesi geliyor. "
Sayfa 60 - Ötüken Neşriyat
" (...) Fikirler beyan edilmedikçe, inanan ve inanmayan kavga etmeden birarada otururlar, zira düşünceler, havadaki kuşlar ve yabani ceylanlar gibidir. Fakat kelimeler her şeyi ele verir. "
Sayfa 56 - Ötüken Neşriyat
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.