This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
"On my way back home, finding my way through unfamiliar streets, I set about creating a lot of things, but without disturbing anyone, just for myself and only in my head."
Az ötede, akordeonunu göğsüne yaslayarak parkın alçak duvarı üzerine oturmuş bir sokak çalgıcısı...Ezginin ayrılıklardan bahsettiğini tahmin etmek zor değil. Bu kadar hazin bir parça ancak hasretten söz edebilir ve bu kadar içli okumak için hasreti bilmiş olmak gerekir Gözlerim yaşarıyor. Parça bittiğinde sessizce, utanarak kutuya birkaç kuruş bırakıyorum. Bu müziğin karşılığı bu olmamalı. Değil ki o da susmuyor. Ödediğim bedelin çok daha fazlasını ikram ediyor bana. Sokak çalgıcısıyla bağışçısı değil, müzisyenle dinleyicisiyiz sadece.
Mart 1661'de Tedworth'da bir adamın şikayeti üzerine, bir sokak çalgıcısı zorunlu kılınmış dilencilik ruhsatının olmadığı gerekçesiyle tutuklandı ve trampeti elinden alındı.