Neden “Kubbeler Şehri” İstanbul?
“İstanbul’a kubbeli güzelliğini veren ve bütün gezginlerin orayı ‘Kubbeler Şehri’ olarak anmalarını sağlayan mimari eserler içinde Hamamların önemli bir yeri vardı. Kente külliye tesis eden hemen her sultan, sadrazam, paşa, bey mutlaka hamam da yaptırmıştı. Pek çok zengin vakıf eseri olarak hamam yaptırıyor, birileri de bunları işletip devamlılığını sağlıyordu. İslam dininin temizliğe verdiği önem yüzyıllar ilerlerken, şehrin her yanını hamamlarla donatmıştı. Son yıllarda hamamların bazıları, içinde düzenlenen eğlenceleriyle de üne kavuşmuştu. Düğün öncesi gelin hamamı, Mey ü mahbub*, derken hamam eğlenceleri gitgide abartılır olmuştu. Çinili Hamam, Irgatlar Hamamı, Vefa ve Mahmutpaşa Hamamları bu eğlencelerin merkezi durumundaydı. Eğlenceye müsaade etmeyip, halka hizmeti önemseyen tek hamam ise Haseki Sultan Hamamı idi…”
Sayfa 50 - *Mey ü mahbub = yeme, içme, musiki fasıllı hamamlarKitabı okudu
Kitap mevzuunda memleketimizin ne hâlde olduğunu görmenizi isterim. Bunu bir cümle ile geçeyim; Profesörlerimiz kitapsızdır, şairlerimiz kitapsızdır. Yahya Kemâl'in yüzüne söylemiş ve onu kitaplık bir cehde davet etmiştim: "O nedir senin yaptığın? Radyum gibi miligram miligram tartılan keyfiyetin bile kemiyete istinadı şarttır!" Bu ona çok tesir etmişti; son zamanlarında bir hamaratlık gelmişti ona... 'Hürriyet' gazetesinde, şiirleri çıktı; ama yine kitaplık çapta değil... Ne yazık ki, bizde kitaplık çapta adam yoktur. Fransa'da bir lise mualliminin bile (orijinal) eseri vardır. Bugün Avrupa kültürüne örnek birçok adam vardır ki, ana eserlerini doktora tezleri olarak vermişlerdir.
Sayfa 9 - Batı TefekkürüKitabı okudu
Reklam
Ölüm, modeli de ressamı da bu dünyadan alıp götürdüğünde, hoş bir tesadüf eseri, bir de yangın çıkıp resmi küle dönüştürürse bu yalan da son bulacak ve kaçınılmaz olarak başkalarının yeniden başlatacağı denemeler için hoş bir alan açılacaktır.
Eseri olağanüstü kılan şeyin altında yatan neden sadece resmetmek değil...
"... Yahuda'nın  günahı cimrilik değildi, Getsemani bahçesinde Efendimizi öpmesinin nedeni para hırsı değildi." "Nedeni," dedi Bellincioli, "insanlık dışı bir kıskançlık  ve kötü kalplilikti." "Hayır. " diye itiraz etti  Üstat Leonardo. "Yoksa İsa onun kıskançlığını ve fesatlığını affederdi. Bunlar insanın doğasında var. Kendinden aşağı olanların kıskançlığını ve fesatlığını hissetmeyen büyük bir adam var mıdır ki?  Zaten bu "Son Akşam Yemeği'nde ben Mesih'i kıskançlık ve fesatlık da dahil dünyadaki tüm günahların bedelini kendini feda ederek ödeme arzusuyla dolup taşan biri olarak tasvir etmek istiyorum. Fakat İsa, Yahuda'nın günahını affetmedi." "Yahuda iyiliği bilmesine rağmen kötülüğün peşinden gittiği için mi?" diye sordu Moro. "Hayır," dedi Üstat Leonardo. "Bu dünyada zaman zaman ihanet ve kötülük etmeden ayakta kalarak eserine hizmet edebilen kim var ki! ... "Sırrı ve Yahuda'nın günahını biliyor musun sen? İsa'ya neden ihanet ettiğini? diye sordu Üstat Leonardo.  (On yedi yaşındaki genç hizmetkar delikanlıya) " İsa'ya onu sevdiğini anladığı için ihanet etti," diye cevap verdi delikanlı. "Onu çok fazla sevmek zorunda kalacağını anladı  ve kibri buna izin vermedi." "Evet. Yahuda'nın günahı, kendi sevgisine ihanet edecek kadar kibirli olmasıydı," dedi Üstat Leonardo. ...
Böyle ülkeler de varmış…
Ortada büyük bir arzu ve böylesine beklenti dolu bir arzuyu karşılayabilecek miktarda para olmazsa bu kadar yüce bir eseri inşa etmek mümkün olmayacağı için, inşaat şirketinin faturalarını ödeyebilmek uğruna, ülke hazinesi son kuruşuna kadar boşaltılmıştı.
• "Benim en büyük dileğim," dedi Leonardo, "bu güzel eseri tamamlamak, çünkü ondan sonra kendimi tümüyle matematik araştırmalarına adamayı düşünüyorum, zira matematikte Tanrı’nın iradesi apaçık görülüyor. Fakat 'Son Akşam Yemeği' nin büyük bir eser olması, sonsuza kadar yaşaması ve bana tanıklık etmesi için hem yerin hem de göğün desteğine ihtiyacım var… •
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.