Maden işçilerinin durumu 1924-2019
''Bizimkilerin halini arz edeyim. Hepsi çıplak ve hepsi açtır. Hatta üzerinde bir mintan dahi yoktur. Karadeniz sahillerinden gelen, ameleliği kendine sanat ittihaz eden Müslüman biçarelerin orda yatacak yerleri bile yoktur. Bunlara 80 kuruş gündelik verilir. Fakat 40 kuruşu ekmek parası olarak kesiliyor.''
Sayfa 103 - İmge
İLBER ORTAYLININ KİTAPLIĞINDAN: Yakın Dönem Türkiye Tarihine Dair 10 Önemli Kitap 1. Bernard Lewis - Modern Türkiye'nin Doğuşu 2. Selim Erdoğan - Sakarya-Büyük Taarruz. 3. Falih Rıfkı Atay - Zeytindağı 4. Halil İnalcık - Atatürk ve Demokratik Türkiye 5. Justin McCarthy - Ölüm ve Sürgün 6. Selim Deringil - Denge Oyunu 7. Şevket Süreyya Aydemir - Tek Adam 8. Taner Timur - Türk Devrimi ve Sonrası 9. Tarik Zafer Tunaya - Türkiye'de Siyasal Partiler 10. Zafer Toprak - Türkiye'de Milli İktisat (1908-1918)
Sayfa 256Kitabı okudu
Reklam
ASKERLERİN İBRET İLE ALAKASI Atatürk diyor ki; Biz asker bir milletiz çünkü topraklarımız çok değerli. Asker olmak illede silahlı kuvvetler içinde olmayı gerektir miyor? Darbe mağduru (asker+sivil) biri olarak bütün askeri ve sivil darbelere karşıyım. İnsanlık ahlakına uygun değildir. 12 Eylül askeri darbesinin sonrası sivil darbe
Küçük burjuva radikalizmi
Sosyal mücadele tarihinde küçük burjuva radikalizmi daha ziyade, küçük burjuvazinin proleteryaya ve yoksul köylülere yaklaşarak devrimci bir tavır takınmasıyla ortaya çıkar. Bununla beraber, Türk devriminde orta sınıf kökenli asker-sivil zümrenin -burjuvazinin kısır ve işbirlikçi tutumu dolayısıyla- devrime öncülük etmeleri ve devlet kapitalizmi biçiminde de olsa üretim güçlerini geliştirmeleri, bu incelemede göstermeye çalıştığımız bir olgudur.
Sayfa 73 - İmge
1923 sonrası yapılan ekonomik atılımlar hakkındadır.
Buğday dışalımı için, 1923’te 11,6 milyon lira (1 Amerikan doları=187 kuruş) ödenirken, bu bedel, 1924’te 16,2 milyon, 1925’te ise 18,9 milyon liraya çıkmıştı. Tarım destekleme politikaları sonucunda, yerli ürün hızla arttı. 1923’te 972 ton olan buğday üretimi, 1938’de 3636 tona çıkarıldı. Dışalım, 1926’da 1,5 milyon, 1927’de ise 0,9 milyona liraya geriledi. 1930’da buğday dışalımına gerek kalmadı. O günlerin övünç söylemi; “Buğdayı bile dışarıdan alıyorduk, şimdi ipekliyi memlekette yapıyoruz”du. Ürün artışları buğdayla sınırlı değildi. 1923–1927 arasındaki 4 yılda, tütün 20,5 bin tondan 64,4 bin tona, üzüm 37,4 bin tondan 40 bin tona çıktı. 1920’de 20 bin ton olan pamuk üretimi, 1927’de 120 bin ton oldu. Aynı yıllarda 145 bin ton zeytin, 40 bin ton fındık, 28 bin ton incir üretildi. Reji İdaresi (Düyunu Umumiye’ye bağlı tütün şirketi) 1925’te dört milyon liraya satın alındı ve tütüncülüğe sahip çıkıldı. 1928’de toplam tütün üretiminin yüzde 70’i, fındık üretiminin yüzde 52’si, dışsatıma (ihracat) ayrıldı.
Sayfa 340 - Yahya Tezel, Cumhuriyet Döneminin İktisadi Tarihi, 3. Baskı, Tarih Vak. Yurt.Yay., İst., 1994, s. 354, “Âli İktisat Meclis Raporları”; aktaran Prof. Dr. Feridun Ergin, Yaşar Eği. Kül. Vak. Yay., No: 1, s. 24, Prof. Taner Timur, Türk Devrimi ve Sonrası, İmKitabı okudu
Reklam
140 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.