1908 Meşrutiyeti ilân edilince birden basın gibi tiyatro da ön plana geçmiş, istibdat dönemini lanetleyen oyunları, halk coşkunlukla izlemiştir. Bu oyunlardan biri olarak Ruhsan Nevvâre ve Tahsin Nahid isimlerini taşiyan Jön Türk piyesi, 2 Ekim 1900’de sahneye konmuş, büyük ilgi görmüştü.
… bilgisiz ve hain olanlar korkak olur.
Sayfa 27 - NihadKitabı okudu
Reklam
Oh, ne büyük mutluluk! Bir yılda Şûra-yı Devlet üyesi! Yurttaşlarım bin türlü zulme göğüs gerip çalışırken, ben istibdad koltuklarında rahat edeceğim! Yükselmek için zulüm edeceğim; yükselmek için ev yıkacağım. Kısacası namussuz, dinsiz olacağim öyle mi?
Sayfa 37 - NihadKitabı okudu
Günümüz gibi...
Bir kısmına eksik, oldukça eksik bir Avrupa eğitimi veriliyor. Biz böyle ikiyüzlü, kirli bir eğitim alacağımiza, keşke eskisi gibi, eski Türkler gibi bilgisiz ama saf, bozulmamış, iyi yürekli kalsaydık. Öteki bir kisim ise bilgisiz; ama saf ve temiz olmayan bir bilgisizlik içinde kalıyor. Sonra, bu iki kısım halk bir araya gelince, biri bildiği dil ile giydiği elbiseden dolayı kendisinde bir üstünlük hakkı arıyor; öteki kısım ise, eğitim eksikliğinden dolayı çirkin bir kıskançlığın güçsüzlüğü nedeniyle aklına, ağzına geleni sayıyor.
Yalnızca 1908 yılında, İstanbul'da oyun sergileyeceğini ilan eden tiyatro sayısı 17, sergileneceği duyurulan oyun sayısı ise 44’tür. Tahsin Nâhid ve Ruhsân Nevvâre'nin Osmanlı Tiyatrosu'nca oynanan Jön Türk adlı yapıtları da. Meşrutiyet'in getirdiği bu heyecanla yazılan ve sahnelenen oyunlardandır.
Ah bilseler! Şu bilgisiz kalması için bu kadar çalıştıkları halktan kaç defa daha büyük bir bilgisizlik içinde bulunduklarını bilseler?!
Sayfa 27 - NihadKitabı okudu
Reklam