"Yavuz, Şehzade Ahmed'i de Korkud'u öldüren Kapıcıbaşı Sinan Bey'e boğdurttu. (...) Korkud'un boğulmasında olduğu gibi, Bursalıların teessürünü gidermek isteyen padişah, 1000 koyun kesilmesini ve 700.000 akçe dağıtılmasını emretti."
Sayfa 83 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
"Osmanlıların bir ideolojisi vardı: Memleket ve millet; tek elden idare edilmeliydi. Başa karşı kafa tutanın, birliği parçalamak isteyenin cezası ölümdü. Çünkü İslâm telâkkilerine göre bu gibiler hain idi, öldürülmeli idi."
Sayfa 26 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
"Tahtı ele geçirmek isteyen şehzadelerin birbirleriyle mücadele etmesi yüzünden memleket birbirine giriyor; çoğu zaman yapılan savaşlarda değerli komutanlar ve erler ölüyor, memleket birliği bozuluyor; halkın rahat ve huzuru kaçıyordu."
Sayfa 15 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Dünyayı titreten hanedan erkeklerini; Osmanlı devleti boyunca, iki kuvvet yere sermişti: Ölüm ve hal'.
Sayfa 204 - Ötüken Neşriyat
Herkes, Sultan Ibrahim ve harem'ine rüşvet vermek ve hediye yollamaktan bıkmış usanmıştı. Annesi ve kadınları zengin olmuşlardı. Hazineye alınan, ölen beyler ve paşaların eşyalarının en kıymetlileri kadınları için alınıyordu. Hazine israf oluyordu.
Sayfa 172 - Ötüken Neşriyat
Miras yemenin bu kadarı pes dedirtiyor :D
Rüşvet almakta o kadar ileri gitmişti ki, kimde ve nerede iyi bir şey olduğunu haber alırsa derhal ona sahip olmaya çalışıyordu. Denildiğine göre, dedelerinin Kâbe'ye çok kıymetli taşlardan ve madenlerden yapılarak gönderdikleri hediyeleri haber almış, hazinedar ustadan defterini getirterek neler olduğunu öğrenmiş, onlara kavuşmanın ve sahip olmanın zevki içinde gözleri faltaşı gibi açılarak, eğer doğru ise, şu fermanı sadrâzam Civan Mehmet Paşa'ya göndermiştir: “Bire mütevelli yapılı kodoş! Bire karpuz kıyafetli pezevenk! Ecdadım Medine'ye bu kadar cevahir ve emval göndermişler. Âdem gönderip onda olan cümle emval ve cevahiri cümle getür desin. Ve illâ senin derini soyup, içine saman doldursam mukar rerdir, şöyle bilesin.”
Sayfa 171 - Ötüken Neşriyat