Belki de en can alıcı yeri burası...
Eyvâh! .. Ne yer ne yâr kaldı, Gönlüm dolu âh ü zâr kaldı. Şimdi buradaydı gitti elden, Gitti ebede gelip ezelden.
MAKBER Eyvah!. Ne yer, ne yar kaldı, Gönlüm dolu âh-u zâr kaldı. Şimdi buradaydı gitti elden, Gitti ebede gelip ezelden. Ben gittim, o hâksar kaldı, Bir gûşede târmâr kaldı; Bâki o enis-i dilden, eyvâh!. Beyrut'ta bir mezar kaldı. Nerde arayım o dilrübâyı?.. Kimden sorayım o bi-nevâyı?.. Bildir bana nerde, nerde Yarab?... Kim attı beni bu derde
Reklam
Uzadıkça kısalan şey nedir? Ömürdür. [ABDÜLHAK HAMİD TARHAN]
Sayfa 31
Artık kalayım sükût içinde, Fikretmek için o yâr-ı cânı. Abdülhak Hâmid Tarhan(Makber)
Sayfa 46 - Elips Yayınları /1.Cilt / Henüz yirmi altı yaşındaki Fatma Hanım 21 Nisan 1885'de Beyrut'ta vefat etti. Hâmid, eşinin ölümünün sebep olduğu büyük ızdırap ve acıyla ünlü eseri Makber'i Beyrut'ta yazmaya başladı.
AbdülhakHak Hamit Tarhan'da Lâtin inkılabına karşıydı
Abdülhak Şinasi, AbdülhakHamid Tarhan'ın(Şairi Azam) evinde Necip Fazıl'ı şikâyet etti ve şöyle dedi: Genç şaire göre, dedi; bu harflerle(Lâtin Harfleri) zeka terbiyesi bile yerine getirilemez. Hamid, dikkatli anlarında daima yaptığı gibi (monokl) ünlü gözlüğü gözünden düşürdü ve genç şaire döndü: - Afferin oğlum, fikirlerini tamamıyla katılıyorum. Ve sonra (d) sesi veren bazı kelimelerin (t) ile yazılmasında ki sakilliğe işaret ederek dedi ki: -ömrümün sonunda, ismimin sonuna bir "it" ilave ettiler
Sayfa 131 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Uzadıkça kısalan şey nedir? Ömürdür. ABDÜLHAK HAMİD TARHAN.
Sayfa 30
Reklam
172 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.