Gerçekten de , insanın en yüksek mutluluğu , ezeli hakikat üzerinde felsefi olarak tefekkür etmesiyle gerçekleşir. Richard Tarnas
Richard Tarnas'ın işaret ettiği gibi, Batı felsefe­sinde üç büyük çağ vardır. Klasik çağda felsefe -dönemin biliminden ve dininden etkilenmekle birlikte- büyük ölçüde özerk bir uğraş alanıydı; esas olarak bütün diğer uğraş alanlarını tanımlayan ve yargılayan bir ko­numdaydı. Ardından Hıristiyanlığın sahneye çıkışıyla, ilahiyat baskın bir rol üstlendi ve felsefe ona tabi hale geldi. Ancak bilimin devreye girişiy­le, felsefe ilahiyata bağlı olmaktan çıktı - ve günümüzde bulunduğumuz konum hala az çok böyledir. Bacon ve Descartes bu son evreye geçişin başta gelen simalarıydı.
Sayfa 697 - Yapı Kredi Yayınları.
Reklam
Pavlus için Yasa/Şeriat artık daha fazla bağlayıcı bir otorite değildi; çünkü Yasa'nın gerçek gayesi İsa-Mesih'ti.
Hristiyanlığın makul talihini yenmesine, imparator Constantine'in Hristiyanlığı benimsemesi neden olmuştu.
Sayfa 165Kitabı okudu
Dinde yeni bir aşamaya, doğumu itibariyle Yahudi, yurttaşlığı itibariyle Romalı ve kültürü itibariyle de Grek olan Tarsuslu Aziz Pavlus'un gelişiyle ulaşıldı.
Sayfa 163Kitabı okudu
Ahlak'ın gerçek amacı, mutlak erdemin mahiyetini belirtmek değil, aksine erdemli kişi olmaktı
Reklam
Batı uygarlığı, kültürünü ve düşüncesini Grek mirası üzerine inşa ederken onu dönüştürmüş, eleştirmiş, geliştirmiş, bir kenara bırakmış, yeniden kendine entegre etmiş, tekrar reddetmiş... Ama her ne suretle olursa olsun, nihayetinde onu hiçbir zaman terk etmemiştir.
Sayfa 136Kitabı okudu
Marx ve sosyal bilinçaltı gerçekleri!
Her çağın felsefi, ahlâki ve dini değerlerinin, üretim amaçları üzerindeki kontrolün en güçlü sınıfın tekelinde olduğu ekonomik ve siyasi değişkenler [altyapı] tarafından belirlendiğinin makul olarak söylenebilmesi mümkündü.
82 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.