Gözlerimi açamıyordum. Daimi terklerde zordur bu tür şeyler. Göz açmazsın, adım atamazsın, el uzatamazsın, ağız açamazsın. Sabırlı olamazsan, kalan son mana ipliklerine dolanır, arka üstü tekrar hayata düşersin.
Her yaşın kendine göre bir güzelliği yoktu. Emin olduğun, farkında olduğun hiçbir yaşın güzelliği yoktu. Yaş öyle birşey olacaktı ki, sen bilmeyecektin. Sana yaşını sorduklarında şaşıracaktın, şöyle bir durup hesaplamak zorunda kalacaktın. Yaş günü hediyesi verenlere ajan provokatör gözüyle bakacaktın. “Benim yıllarımı paketlemeyin ulaan, bırakın dağınık kalsın!” diye bağıracaktın.