"Erkek, kendi keyfî ihtiraslarının tatmini için benden sonra tufan dercesine tohumunu gelişigüzel saçmasının esiri oldu. Ana Tanrıçaları yıkıp Tanrı'yı tek ve erkek yaptığımızdan bu yana, tam iki bin yıldır, bir yandan günah çıkarıp bir yandan da namus kılığında dolaştırdığımız şehvetimiz adına, tarih öncesi taptığımız Tanrıçaları ayaklarımız altına alıyoruz. Tanrıçalarımıza yaptığımız her kötülük şeytanın zaferi."
Her aşamada, her deneyimden sonra ne denli değiştiğimizin ayırdına varacak çelişkilerimizi görecek yerde her şeye hep o anda içinde bulunduğumuz konumdan bakarız; içimizde bugüne dek oluşmuş ve oluşacak değişiklikleri göremeyiz.
Reklam
1950'lerin ortasından itibaren danışmanlık ve zeka testlerine dayanan Amerikan pragmatik psikolojisi Türkiye'de etkili olmaya başladı. Gündüz Vassaf, İstanbul Üniversitesi psikoloji kitaplığının kart kataloğu ince­lendiğinde 1920-1950 arasında kitapların yüzde 80'i Almanya veya Fransa' dan gelirken, daha sonraki yıllarda neredeyse sadece ABD' den kitap geldiğini söyleyerek bu etkinin göstergelerinden birine dikkat çekmektedir.
İnsanlar hiçbir zaman bugünkü kadar çok seçim yapmamış, başkaları hiçbir zaman bu yüzyıldaki kadar seçtikleri şeylere göre değerlendirilmemişlerdir.
Ama ne fark eder? Onurumuzu avukatlara, çocuklarımızı uzmanlara, topraklarımızı makinelere bıraktığımızdan, bizi korusun diye atımızı, silahımızı teslim edip devlete sığındığımızdan beri ne kaldı geriye? Kendisini korumaktan, yaşatmaktan aciz, geleceğin kulları olan bizler için
Biz gerçeğin kendisiyiz. Bırakın oyunlarını oynasınlar. İktidarların en büyük korkusu muhalefet değil, ciddiye alınmamaktır.
Reklam
Bu gibi şeyler kendiliğinden olur. Arkadaş ya da sevgili oluruz. Ama bir kez olduk mu da, aramızda bir bağ kurmuş, yazılı olmayan iki kopyalı bir sözleşme yapmışız demektir. Ne var ki iki kopya da, çekici bir dille de olsa, farklı dillerde farklı şeyler söyler.
Büyük bir haddini bilmemezlikle ilanihaye yeni bilgiler, icatlar, yaratıcılık peşinde koşan, doğayı kendi doyumsuzluğumuzda yağmalayan, sevgi, inanç gibi değerleri içeriklerinden boşaltarak bozuk para gibi harcayıp kâh oraya kâh buraya dağıtan bizler, bencil ve hedonist yaşantımızda maymun iştahlılığımızdan hızımızı kesen her şeye özveri demiyor muyduk
Sayfa 104Kitabı okudu
“Herkes aynı yöne çekseydi, dünya alabora olurdu.” Yidiş Atasözü
Özgürlüğü herkes över ve yüceltir. Ancak, özgür olmanın ne denli zor olduğundan ya da içimizden - özellikle de kendilerini özgür sayanlardan - ne kadar az kişinin özgür olduğundan bahseden pek az kişi vardır. Özgürlük, son tahlilde, korku ile birlikte yaşama yeteneği, korkuyu göğüsleme, korkuyla yüz yüze gelme cesaretidir. Bize korkudan arınmış bir toplum ve yaşam güvencesi verenler, özgürlüğümüzü de elimizden almaktadır.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.