Dünya büyük bir manevi buhran geçiriyor. Manevi temelleri sarsılan Garp cemiyeti içinde doğan bir hastalık, bir veba, bir taun felaketi gittikçe yeryüzünde dağılıyor. Bu müthiş bulaşıcı hastalığa karşı, bizler ne gibi çarelerle karşı koyacağız? Yine Batının bize reçete olarak sunduğu gayrimeşru yollarla mı? Yoksa ecdadımızı bin senedir ayakta tutan sarsılmaz iman esaslarıyla mı? Gerçek şu ki, iman kalesini, dinsizliğin çürük direkleri ayakta tutamaz. Yani dinsiz millet yaşayamaz.
Uygarlık çöküyor ve artık herkes kendisi için yaşıyordu.
Reklam
Hayat ve mânâ; işaret ve eşya; karanlık ve yokluk sırların âlemiydi. Işık ve Ruh; Yalnızlık ve Güzellik; Güç ve Aldanma gönlün şiiriydi. Ve o hâlde Aşk ve Allah çifti yıldızlardan, dallardan, çiçek kokusundan veba gecesinin kuş seslerinden ve kirpilerin tıkır tıkır ilerlemesinden mürekkep bir çizginin üzerinden geçiyordu.
Sayfa 382Kitabı okudu
Karantina, halka rağmen halkı eğitip, onlara kendi kendini koruma hünerini öğretme işidir.
Sayfa 119Kitabı okudu
"Kendimizi canavar gibi hissediyorduk ama başka ne yapabilirdik ki? Dört yüz kişi için bireyler feda edilmek zorundaydı."
"Uygarlık, sevgili torunlarım, alev tabakalarının içinde ve ölümün nefesinin altında yok olup giden şey, uygarlıktı."
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.