İnsanlar, dünya görüşlerinin kişiliklerinin bir tür itirafı olduğunu fark etmiyor gibidirler. Biz neysek, dışarıda onu görürüz; kendimiz yanlış davranırız, başkalarından kuşku duyarız.
Sayfa 182Kitabı okudu
sevgidir başlıca cevher
İrade tutkuya ve yeteneğe hükmetmediği takdirde, ilkesel yanlış eğilimleri kişiyi fenalık dolu mecralara sürükler. Hırslarla kirlenmiş kimselerin genellikle içine düştüğü fevkalade yanlışlar ve nihai gaflet durumu böyledir. Hal böyleyken, tüm gafletlerin merhemi, körlüklerin ve kabahatlerin tedavisi yalnızca sevgi olabilir. "Sevgin kadar aklın var" der bir Latin deyişi." Ötesi olmayan üstünlük, sevgidir. Sevgidir ruhların kurtarıcısı ve rehberi; sevgidir başlıca cevher.
Sayfa 177Kitabı okudu
Reklam
Din her zaman yabani bir meyve olmalıdır: Aşı yapılırsa vahşi güzelliği kalmaz. Toplumun farklı uçlarını tanımış olan bir gezgin şöyle demiştir: "İnsan doğasını her biçimiyle gördüm; her yerde aynıydı, ama nerede daha vahşiyse, orada daha erdemliydi. "
Sayfa 175Kitabı okudu
İleri gelenlerde samimiyetten yoksunluk, Amerikan toplumunun genel bir kusuru olarak belirtilmiştir. Oysa hasta olanların sayıca çokluğu, bizi sağlığın varlığını inkar etmeye yöneltmemelidir. Ahmaklığımız, korkularımız, "dinin evrensel bozuluşu" vesaire bir yana, manevi hissiyat, güzelliğin ve gücün kadim çeşmesinden dolarak, bugün de aynı sabah tazeliğiyle yeniden beliriyor. Artık din yok diyorsunuz. Bu, hava yağmurlu olduğunda, güneş yoktur demeye benziyor.
Sayfa 174Kitabı okudu
İki insanın birbiri için şunu düşünmesi ve dile getirmesi nasıl da yücelik doludur: Ben onunla buluşmasam, onunla konuşmasam veya ona yazmasam da olur, çünkü bizim birbirimize kendimizi dayatmamıza veya hatırlatmamıza gerek yoktur; ben ona kendime güvenir gibi güvenirim, eğer şunu ve şunu yapmışsa, öyle yapması gerektiği için yapmıştır, bilirim.
Sayfa 159Kitabı okudu
Toplum, tavırların sergilendiği sahnedir; bunun edebiyatı da romanlardır. Romanlar tavırların güncesi veya kaydıdır; bu tür kitapların yeni gelişen önemi, romancının yüzeyin altına nüfuz ediyor ve yaşamın bu yanını daha derinlemesine ele alıyor olmasında yatar.
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
"İnsan, yeryüzünün ve yeryüzündeki yaşamın efendisidir," der Robinson. Sözlerle değil, kendi hayatıyla, yaptıklarıyla iz bırakır. İnsan, insanın dehası, bilge aklı ve sağlam idaresi doğanın tüm karanlık güçlerinden üstündür. Yorgun ve hasta beyinlerin uydurmalarını bir kenara bırakıp sadece gerçekliği dikkate alın.
Eğer yaşam bir rüyalar silsilesiyse, ilahi adalet rüyalarda da yerini bulur. İyi kimselere görünenler iyidir; başıbozuk istem ise kötü fikirlerin ve kötü bir talihin kırbacını yer. Kuralları ihlal edersek, ana hakikatten koparız. Hastanelerdeki hastalar gibi, bir yataktan diğer yatağa, çılgınlıktan çılgınlığa taşınırız; ve böyle inleyen, sersem, komalık yaratıklardan, yataktan yatağa, yaşamın hiçliğinden ölümün hiçliğine sürüklenen kazazedelerden ne olacağı hiç bilinmez.
Hikaye bize görünüşteki hayhuyun ardında Doğanın üst düzey enerjileriyle çekişenleri betimler. Kendimizi kötü ahbapların yanına, sefil bir konuma, bir sürü borcun ve senetlerin, bedeli ödenmesi gereken kırık camların ve satın alınması gereken çömleklerin, etin sütün, şekerin, kömürün arasına düşmüş buluruz.
İş dünyasında, senatoda, kabul salonlarında yaygın olarak rastladığımız başarılı insanların ortak yeteneği nedir? Tavırlardır: Üstün olduğu yanı görüp tavrını ona göre alma duyarlılığıdır, güçlülük tavrıdır. İzleyin adamınızı: Nasıl yaklaşıyor karşısındakine.
Sayfa 152Kitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.