İnsanlar, anaları onları ne yapmışsa odur.
Sayfa 26
Oysa Doğa yufka yürekli değildir; ne üzerimize titrer ne de bizi pohpohlar. Dünyanın kaba ve haşin olduğunu, bir adamı ya da kadını suda boğmaktan çekinmeyeceğini, teknemizi bir toz tanesi gibi yutuvereceğini görmemiz gerek.
Sayfa 23
Reklam
Oysa görüyoruz ki büyük adamlar ve büyük uluslar, böbürlenenler ve şaklabanlardan değil, yaşamın dehşetini kavrayan ve onunla karşılaşmayı göze alanlardan çıkmıştır.
Sayfa 21
Nietzsche
ben yıllardır yaşamımdaki stres faktörüne ilişkin fikirler üzerinde duruyorum. Bana, stresi azalt, diyorsunuz! Bin sekiz yüz yetmiş dokuzda Basel Üniversitesi’ni terk etmemin sebebi zaten buydu. Stressiz bir yaşamım var. Öğretmenliği bıraktım. Malım mülküm yok. İdare etmek zorunda olduğum bir evim, emredecek uşaklarım, kavga edeceğim bir karım, yetiştireceğim çocuklarım yok. Az bir aylıkla idareli yaşıyorum. Kimseye karşı yükümlü değilim. Yaşamımdaki stresi minimuma indirdim, bundan daha aşağı seviyeye inemez. Daha nasıl azaltılabilir? azaltılabilir?
Evlerimizi güzel nesnelerle süslemeden önce duvarların ve yaşamlarımızın en dıştan başlayarak iyice sıyrılıp atılması ve güzel ev idaresi ile güzel yaşamın öncelikle döşenmesi gerekir. Şu anda, güzele olan sevgi daha çok dışarılarda, evin de ev idarecisinin de olmadığı yerlerde besleniyor.
Sayfa 51
On yıl önce, kişinin kendi evinde doğması, kendi evinde ölmesi ve bir arkadaşının mezarı yanına gömülmesi son derece normal bir yaşam düzeneğiydi. Şimdi ise yaşamın evde başlayıp evde sona ermesi sefaletin ya da çok özel bir imtiyazın işareti haline gelmiştir. Hayatın sona ermesi ve ölüm, doktorların ve cenaze teşrifatçılarının kurumsal idaresi altında gerçekleşmektedir. Temel ihtiyaçlar toplum tarafından bilimsel olarak üretilmiş meta için talebe dönüştürüldüğünden, artık sefalet teknokratların istedikleri gibi değiştirebilecekleri standartlara göre tanımlanmaktadır.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.