Kendilerinden o kadar övgüyle bahsedilen İslam ve Şeriatın harika fırsatlar olduğu kesindir ama Avrupa' da kalmak şartıyla! Kısasa kısas yasasından uzakta, aceleci dini mahkemelerden uzakta, sudan sebeplerle kadınları gözaltına alıp kırbaç zoruyla hayırlı bir ders veren çevik Allah kuvvetlerinden uzakta, sıkılmış ve kalkık yumruklarıyla dünyadaki bütün mercileri kınayan bu isimsizler güruhundan, bu suratsızlar yığınından uzakta olmak şartıyla. Evet, bütün bunlar çok güzeldir ve bundan daha "manevi" bir şey düşünülemez ama bedelini o ülkelerin ahalisi öderse, kendileri değil!
Gitmek mi zor Kalmak mı ? Hangisi yalan olan?
Reklam
Avarelik, yoksulluk mahrumların ve baldırı çıplakların cehaleti, başlı başına değerler haline gelirler; ama bu, bunların yoksun ve mağdur olmalarından ötürü değil, kurban olmalarından ve böyle kalmak istemelerinden ötürüdür. İnsani durumunu iyileştirmek yasaktır! (106 sayfa ile okuyunuz.)
Sayfa 105Kitabı okudu
Kursk savaşı ..
"Bir ayağı yaralı bir eli kopmuş Teğmen "Tiger 'lara hücum eden taburun başındaydı. .Hücum başarısız olunca kendini vurdu .. sakat olarak kalmak istemiyordu..
Sayfa 245 - Can YayınlarıKitabı okudu
Sahra hastanesinin başhekimi, ağır yaralı olmayan subayların, iyileşene kadar cephe gerisinde kalmak haklarıyken, sargı yerinde ya da hastanede yaralarını sardırıp koşarak cepheye döndüklerini anlattı. Erler de böyle yapmaya başlamıştı. Kâzım İnanç Paşa, "Yunanlılar bunu bilseler hiç hayale kapılmazlar" dedi.
Bazan de yaralı gönlün elinden, Çaresiz kalır, bezerdi candan. Gam ateşinden etmezdi perva, Pervaneyi ederdi kendine arkadaş: Ey ayrılık yuvasının kuşu! Ey yanma bahçesinin bülbülü! Ey gerçek aşkların delili! Ey yalancı iddiaların çürütücüsü ! Erkekçe canını ucuz verirsin, Yazık ki ölümle titrek olursun. Durmazsın bir
Sayfa 247 - Gün yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri118
189 öğeden 181 ile 189 arasındakiler gösteriliyor.