Sonraki biriki gün Frodo evrakını ve yazılarını Sam ile birlikte gözden geçirdi ve anahtarları teslim etti. Düz kırmızı, deri kaplı koca bir kitap vardı; koca sayfalan artık neredeyse tamamen dolmuştu, îlk başlar, Bilbo'nun ince, dolaşık yazısıyla doluydu; fakat çoğu Frodo'nun sıkı, akıcı yazısıydı. Kitap bölümlere ayrılmıştı fakat
Bu beylerin müzakeresinin sonu olmuştu: O günden sonraki ikinci günün sabahında, eğer bir araya getirebilirlerse yedi bin kişilik bir güçle yola çıkacaklardı; gitmeleri gereken toprakların kötülüğü yüzünden bu gücün büyük bir bölümü piyade olacaktı. Aragorn Güney'den iki bin kişi toplamaya çalışacaktı; ama İmrahil üç bin beş yüz; Gömer atsız
Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz.
şimdi olmayan bacağım için nasıl endişelenmeyeyim
arının kopan kolu için okkalı bir ağıt
yakmadan kağıttan gemileri
nesiller arası yol alsam dedim de
dinimizin ritüelleri gereği
pembe bir kelebeği özenle tutup
yeşil bir bulut altına koydum...
"Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz."
Bağdat'tan bir kafile, hacca gitmek üzeredir. Zengin komşularının hacca hazırlandıklarını duyan temiz kalpli fakir bir adam:
"Ben de, şu komşularımla birlikte hacca gideyim." diye düşünerek, kendi halince hazırlığını yapar. Hac kafilesiyle o da yola çıkar. Kendini beğenmiş zenginlerden bazıları, bu fakirin hacca gitmesine hayret