“Huzurevleri ve bir de çocuk esirgeme yurtları,hakkı kuvvete veren,bu yüzden de kuvvetsizleri veya kuvvetten düşenleri horlayan bir medeniyetin icatlarıdır.”
Sayfa 31 - İz yayıncılıkKitabı okudu
“insan bir ülkenin yurttaşı olduğu kadar, bir düşüncenin de yurttaşıdır”
Reklam
Herkesin doğduğu bir yer vardır: Bir hastane , bir ev , bir köy, bir kasaba , bir şehir, bir ülke ve bir dünya . Bunların içinde büyümüştü Suphi . Bir köy evinde doğmuş, bir başkentte büyümüş, çeyrek yüzyılı aşkın bir zaman önce kurulmuş bir Cumhuriyetin yurttaşı olarak Berlin e okumaya gelmişti. Hayat hikayesi Hozat ta başlamıştı ama kim bilir nerede son bulacaktı ?
Sayfa 194 - SüphanKitabı okudu
9 ağustos 1928de Mustafa Kemal'in dedikleridir.
Türk harflerini her yurttaşa; köylüye, çobana, hamala, sandalcıya, kadınlara, erkeklere öğretiniz. Bunu, yurtseverlik ve ulusseverlik ödevi biliniz. Bu ödevi yaparken; bir ulusun, bir toplumun yüzde yirmisi okuma yazma bilir, yüzde sekseni bilmezse bunun ayıp olduğunu düşününüz. Bundan, insan olarak utanmak gerekir. Bu ulus, utanmak için yaratılmış bir ulus değildir. Tarihi övünçlerle dolu, övünmek için yaratılmış bir ulustur.
Sayfa 208 - S.N. Özerdim, Yazı Devriminin Öyküsü, Cumhuriyet Kitap, 1998, s. 15Kitabı okudu
ÖNSÖZ Tarihi kaynaklara, yazma halde bulunan eserlere ulaşarak, birincil kaynaklardan araştırma yapmak birçok bilim dalında, özellikle de o bilim dallarının tarihleri bağlamında kaçınılmazdır. İslam kültür ve yazınıyla bir şekilde ilgili bulunan bütün dallarda ve tabi ki tasavvuf ve tarihi alanında bu zorunluluk kendisini daha çok hissettirir. Bu
Sayfa 5 - Ankara Kalem Neşriyat - 1. Baskı, Ankara 2021Kitabı okuyacak
Beşiktaş’ın 35 yıldır malzemecisi Süreyya Soner. İki evladının da doğumunda yurtdışı kampında. Oğlu doğunca eşini tebrik edip telefonla, “ismini koymayın 22 gün sonra kamp bitiminde ilk resmi maçta ilk golü kim atarsa ismini vereceğim” diyor. İlk maç 0-0, bir hafta sonra ikinci maç 0-0, araya 15 günlük milli maç arası giriyor, sonrasındaki maç kolay 3-4 artarız diyorlar, gerçekten atıyorlar ama, atan yabancı isim Walsh. Devre arası soyunma odasında Metin-Ali-Feyyaz’a yalvarıyor ne olur bir gol atın.. 90’da bir gol atıyor Beşiktaş ama atan yine Walsh. Bizimki patlıyor arıyor hanımı “bunları atacağı falan yok, çocuk askere gidecek. Oğlana babamın ismini koyalım diyor ve Şevki Yasin nihayet ismine kavuşuyor. İkinci evladı ise yine o yurtdışında kamptayken, yağmurlu bir günde doğuyor, o sırada müjdeli haberi duyan hoca Del Bosque, tebrik edip kendisine, “yağmur yağıyor yoksa kızının ismini Yağmur mu koydun?” deyince o da eşini arayıp Gordon ismini koydu, Yağmur.” diyor.
Sayfa 237Kitabı okudu
Reklam
35 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.