Osmanlıda cemaat ve devlet işleri
Osmanlılarda din ve devlet çatışma alanlarında yer almazdı. Yani karşı karşıya gelmezlerdi. Devlet; dini vakıf, tarikat, tekke ve zaviyelerin işine karışmazdı. Onların kendi gelişmelerini tamamlamalarına ve dini alanda faaliyet göstermelerine daima destek olurdu. Ancak onları hiçbir zaman devlet kurumlarına yaklaştırmazdı, daha doğrusu dini kurumların devlet düzeni içinde pay sahibi olmasına hem imkan tanımaz hem de izin vermez, onların dini alanların dışına çıkmasına fırsat tayanımazdı.
Sayfa 123Kitabı okudu
Osmanlida heterodoks gruplar
Sözü edilen cemaatler İslâm dini içinde kategorize edilirken rafizî (heterodoks) olarak adlandırılır; gene bazı yazarlar tarafından da yanlış olarak "haricî" ismiyle anılan gruplardır. Devlet bunları gayrimüslim diye görmez, ama ulema ve bazen halk kendi dışında değerlendirir. Malî ve idarî alandaki uygulamalar Müslüman Sünnî cemaatten farklı değildir. İdarenin bu gruplar hakkındaki görüş ve yaklaşımı farklıdır. Bu farklı görüşü de bazen açıklar, bazen de açıklamazlar.
Reklam
Osmanlida ABD okullari
ABD vatandaşlarının misyonerlik faaliyeti... Bu dönemde misyona mensup din adamı veya laik Amerikan vatandaşlarının kurdukları okul, hastane, yetimhane gibi tesislerin çalışabilmelerini Amerikan diplomatları desteklemişlerdir. Bu dönemde ABD, Bâbıâlî'yi müdahaleleriyle rahatsız eden bir devlet değildi.
* Osmanlı bir “Töre Devleti” kurmuştur. Başta Padişahlar olmak üzere, kanun-u kadim, özetle “töre”, herkesi bağlar. Hiç kimsenin kudret ve kuvveti “mutlak” değildir. Özellikle padişahlar denetim altındadırlar ve kanunlarla törelere uymak zorundadırlar. * Padişahlar savaş ve barış ilanı hakkından bile mahrumdurlar. Bunun için ulemanın onayını
Sayfa 149Kitabı okudu
Geri13
34 öğeden 31 ile 34 arasındakiler gösteriliyor.