“Satılmak üzere şehre getirilen malları Pazar yerine indirilinceye kadar yolda karşılamayın. Mal sahibi köylü, pazara malını indirsin, piyasasını öğrensin, ondan sonra almak üzere yanına varın.” (Buhari, Büyu, 71; Müslim, Büyu, 14)
Sayfa 689
Kim samimi olarak Allah Teâlâ'dan şehit olmayı isterse, yatağında ölse bile Allah Teâlâ onu şehidlerin mertebesine ulaştırır.
Reklam
Hz Muhammed SAS
Yorgunluk, hastalık, tasa, keder, sıkıntı ve elem, ayağına batan bir dikene varıncaya kadar müslümanın başina gelen her şeyi, ALLAH onun hatalarını bağışlama nedeni kılar.
“Sizden biriniz dua ettiğinde kesin bir ifadeyle dilekte bulunsun. Allah’ım dilersen bana ver demesin, çünkü Allah’ı zorlayan hiçbir kuvvet yoktur.” (Buhari, Deavat, 21; Müslim, Zikir, 7)
Sayfa 678
“Bir işte aşırılık ve çirkinlik bulunması onu lekeler. Haya ve utanma da nerede bulunursa o işi zarif gösterir ve süsler.” (Tirmizi, Birr, 47)
Sayfa 675
Cabir (Allah Ondan razı olsun)'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) Ümmü Saib veya Ümmü Müseyyeb'in yanına geldi ve, “Ey Ümmü Saib veya Ümmü Müseyyeb sana ne oldu da titriyorsun” diye sordu. Ümmü Saib, “Sıtmaya yakalandım, Allah belasını versin” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem), “Sıtmaya sövme. Çünkü hastalıklar körüğün yaktığı ateşin, demirin kir ve pasını giderdiği gibi insanoğlunun hata ve günahlarını giderir” buyurdu. (Müslim, Birr, 53)
Sayfa 672
Reklam
“Orta yolu tutun ve doğruyu arayın! (Bu durumda birtakım hatalar işleseniz bile bunlar bağışlanacaktır, zira) mümine isâbet eden her bir sıkıntıda bir keffâret vardır. Hatta vücudundan sıyrılan bir sıyrıkta veya kendisine batan bir dikende bile!” (Müslim, Birr: 14, No: 2574, 4/1993)
“Her kim Allah için size sığınırsa onu himaye edip koruyunuz. Allah için isteyene veriniz. Sizi davet edenin davetine icabet ediniz. Size iyilik yapana siz de iyilik yapınız. Şayet iyilikle karşılık vermeye gücünüz yetmezse ona karşılık verdiğinize kanaat getirinceye kadar ona dua ediniz.” (Ebu Davud, Zekat, 38; Nesei, Zekat, 72)
Sayfa 672
Ebû Umâme (el-Bâhili)'nin (ra) şöyle dediği rivayet edilmiştir: (Bir defasında) Resûlullahan, çok dua etti ve biz ondan birşey ezberleyemedik. Bir gün: -Yâ Resûlallah, siz çok (uzun) dua ettiniz, ama biz ondan bir şey ezberleyemedik, dedik. Bunun üzerine Resûlullah: Ben bu duaların hepsini kapsayan bir duayı size söyleyeyim mi? Şöyle deyin: "Allah'ım, Peygamberin Muhammed'in senden dilediği hayırları ben de dilerim. Peygamberin Muhammed'in sav sana sığındığı şerlerden ben de sana sığınırım. Yardım, ancak senden beklenir, dünya ve ahirette istenilen şeye ulaştıracak sensin. Kuvvet ve kudret, ancak Allah'ın yardımı iledir." (T3521 Tirmizî, Deavât, 88)
İbn Mes'ûd'dan (ra) rivayete göre o, şöyle demiştir: Resûlullah'ın dualarından biri şu idi: Allah'ım, senden, rahmetini ve mağfiretini gerektirecek şeyleri, her türlü günahtan uzak kalmayı, her türlü iyiliği elde etmeyi, cennete kavuşmayı, cehennemden kurtulmayı dilerim. (NM1925, Hâkim, el-Müstedrek, II, 734 (1/525))
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.